TC Anayasası'na göre yurttaş kendini temsil için milletvekillerini seçer ve parlamentoya gönderir. Seçilen milletvekilleri seçildikleri kentin insanlarının sorunlarını TBMM'de dile getirmek ve çözümler üretmek için çalışmalar yaparlar ve yapmalıdırlar. Seçilmekle kalmaz, belirli dönemlerde seçildikleri kentlere giderek onların sorunlarını dinlerler. Zaman zaman da uzmanlıkları ile ilgili ülke çapında yaşanan ve yaşanacak eksiklikleri TBMM'de dile getirirler.
TBMM'de 600 milletvekili var. Tüm milletvekilleri için aynı uğraşı verdiklerini söylemek mümkün mü Koca bir beş yıllık dönemde değil bir önerge vermek, Meclis kürsüsünden yemin dışında konuşmayanlar
Türkiye'de milletvekili maaşları dolgun, ikinci kez seçildiyse emekli maaşı da eklendiğinde tadından yenmez. Sadece maaş değil, çok özellikli ayrıcalıkları da var. Seçildiğinde TBMM'de, yerel belediyelerin halk lokantalarından daha ucuza hem kendisi, hem de konukları aynı fiyatlarla yemek yerler. Danışman ve sekreterleri var. THY'de daha ucuza uçarlar. Tüm aile bireyleri özel sağlık kuruluşlarında ücretsiz muayene ve ameliyat olabilirler ( Diş implantları için belli ödeme yapılıyor). Bu hak 13.500'ü geçen tüm emekli vekil ve bakmakla yükümlü oldukları aile bireyleri için de geçerli.
İki yıl milletvekilliği yapan kişi emeklilik hakkını kazanmış oluyor.
Bu özellikli sağlık hizmeti haklarından Yargıtay, Danıştay, Sayıştay ve TSK'da sadece orgeneraller yararlanabiliyor.
Soru şu Milletvekilliği memuriyet midir Uygar dünya da iki yıl parlamentoda vekillik yapıp emekli olunan bir ülke var mı
Değerli okurlar: Milletvekili ve bakmakla yükümlü olduğu aile bireyleri, istediği özel hastanede ücretsiz sağlık hizmeti alıyorsa, emekli veya kamu görevlisi vatandaşın kamu hastanelerinde ne sıkıntılar çektiğini bilmeleri mümkün mü
En düşük emekli maaşının 12.500 lira olduğu ülkede, emeklinin seçip haklarını koruması için TBMM'ye gönderdiği vekil 170.000 TL alıyor. Vekil emekli ise toplam maaşı 285.000 TL. En düşük emekli maaşı alan, yazılan ilaçlar için katkı primi ödüyor. Kamu hastanesine gitmeyen bir milletvekili tabii olarak orada emekli ve çalışan kesimlerin neler çektiğini bilemez.
Bu koşullarda seçmenin, seçtiği milletvekili maaşları arasındaki bu uçurumun, vicdanla, hukukla ve sosyal adaletle örtüştüğü söylenebilir mi
Ülkenin sağlık konusunda çektiği sıkıntıları ve sağlıktaki tüm aksaklıkları dile getiren Sayın Turan Çömez'e ülkem adına teşekkür ediyorum. Sadece sağlık değil, ülke sorunları ve ülke insanının çektiği tüm sıkıntıları her ortamda çekinmeden tüm çıplaklığı ile dile getiriyor.
Sayın Çömez'in açıklamalarına göre,
Sığınmacılara verilen sağlık hizmetleri:
3 milyondan fazla sığınmacıya ameliyat yapılmış,
100 milyondan fazla sığınmacıya poliklinik hizmeti verilmiş,
4 milyon sığınmacıya yataklı hizmet verilmiş,
Bu verilen sağlık hizmetlerinin tümü ücretsiz! Bu ülke bu ekonomik yükü daha ne kadar taşıyabilir!
Ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi inanılmaz sıkıntıları var. Bu sıkıntılar bu iktidarca ne yönetilebilir ne de onarılabilir. Bu nedenlerle yerel seçimlerde halk CHP'yi birinci parti yaptı. CHP'yi kurtarıcı olarak gördü. Peki siz ne yapıyorsunuz
Aylardır birinci partiyiz deyip geziyorsunuz. Koşuyorsunuz, çok konuşuyorsunuz ama gündem belirleyemiyor, damardan giremiyorsunuz. Giderek performansınız düşüyor. Yetmedi parti içinde kalması gereken uyuşmazlıkları ortalığa döktünüz. Bunu da "CHP, demokratik özgür bir partidir deyip geçiştiremezsiniz." Parti kurullarda hiçbir karşı düşüncedeki arkadaşınızı ötekileştirmeden, kırmadan, dökmeden kucaklamalısınız.
Önceki Genel Başkan döneminde parti dışında bırakılan CHP'nin öz evlatları yeniden partiye davet edilmeli. Eğer bunu başaramaz ve tek yumruk görüntüsü veremezseniz seçmen güvenini yitirirsiniz.