Demokratik ülkelerde iktidara talip olan siyasetçiler, yapılan demokratik seçimle iş başına gelirler. Yasaların izin verdiği süre içinde topluma hizmet ederler, bu hizmetler halk tarafından beğenilirse bir dahaki seçimle yeniden göreve getirilirler. İktidar, görev sürecinde tüm toplumu kucaklayıp, ayrıştırmadan, güçlü bir ekonomi, eşit yurttaşlık ve özgürlük gibi demokrasinin temel ilkelerini yerine getirmede başarısız olursa, yapılacak ilk seçimde iktidardan düşerler.
Türkiye, 2018 yılından bu yana Cumhur İttifakı (AKP, MHP) ile yönetiliyor. Özetle söylenirse; AKP 22 yılı aşkın bir süredir iktidar. Yapılan tüm seçimleri kazanan AKP, son yerel seçimlerde CHP'nin peşinden ikinci sıraya düştü. Bu başarısızlık başta Sayın Erdoğan olmak üzere AKP'de şok etkisi yarattı.
AKP seçim mağlubiyetlerini masaya yatırıp, niçin ve neden bu seçimleri kaybedip ikinciliğe düştüklerinin nedenlerini araştırmak yerine, tüm devlet imkanlarıyla muhalefete saldırmaya başladı.
Demokrasilerde sokağın sesi çok önemli. AKP'nin, sokağın yaşadığı hiçbir sıkıntıdan haberi yok. Sokak sesini artık yukarılara iletemiyor. Ekonomi, hukuk, eğitim, sağlık, özgürlük, eşit yurttaşlık değerleri önemsenmiyor. Yoksulluk çekilmez hale geldi. Sığınmacılardan dolayı bizler ikinci sıraya düştük. Hatta onlar bir memnuniyetsiz, bu iktidarı göndermek için sandığı bekliyoruz, diyorlar.
Seçmen bu sıkıntıları çekerken, yerel seçimlerde ilk sıraya yerleşen muhalefet, artık devrim niteliğindeki yapılacak değişim ve kararları bir an önce kamuoyu ile paylaşmalı. İktidar, muhalefetin toplum adına yapacağı başarılı çalışmaları engellemek adına sanal gündemler yaratıyor ve yaratmaya da devam edecek. Muhalefet bu oyuna düşmeden, halkın mutluluğu adına neler yapılacağını teker teker topluma anlatmalı ve kendisi gündem yaratmalıdır. Özellikle toplumun sizden beklediği, iktidara geldiğinizde "Parlamenter Sisteme" acilen geçileceğini ısrarla dile getirmeniz.
Değerli Okurlar,
Türkiye'nin içine düştüğü ekonomik, siyasi ve sosyal yığınla dertleri varken, iktidarın tüm kesimleri kucaklayarak bu sıkıntıları aşmak yerine, gittikçe ülkeyi geriyor ve daha da gereceğe benziyor. İktidarın son dönemlerdeki uygulamaları, demokrasi adına pek hayra alamet değil.
Yapılması gereken, demokrasiye gönül vermiş tüm muhalif kesimlerin zaman kaybetmeden bir araya gelmesi. Birliktelik olmadan toplum adına başarı yakalanamaz. Zaman gittikçe daralıyor.
Demokratik seçimle Belediye Başkanlığı'na seçilen CHP ve DEM Başkanları yerine kayyımlar atanıyor. Bu yapılanlar burada kalmayacak ve yeni kayyım atamalarına şahit olacağız. Bir dostumun iddia ettiği gibi, AKP, karşısında muhalefet istemiyor.
Sayın Özel, sosyal demokrat bir partinin Genel Başkanı olarak çok koşuşturuyor ve partiyi iktidara taşıyabilmek için uğraş veriyorsunuz. Sosyal Demokrat bir partinin Genel Başkanı olarak, Orta eğitim, Üniversite eğitimi ve sağlığın içine düştüğü bu acıklı hali, gelecekte toplum adına düzeltmek için neler yapılması gerek, onları kesin bir dille ortaya koyun. Özellikle Orta eğitimdeki öğretmenlik eğitimi, üniversitelerdeki akademik yükseltme kriterleri için neler düşünüyorsunuz Cebimizden bir kuruş çıkmayacak deyip, torunlarımızın bile borç ödeyeceği o yapılanlar için ne düşünüyorsunuz CHP içinde size bu konularda destek verecek, donanımlı çok değerli insanlar var.