Sokağın söylediğine kulak verseniz

İktidarın son günlerde ülke gündemine getirdiği konulara bakıldığında, bizim iktidarın, vatandaşın yoksulluğundan bihaber olduğu ortaya çıkıyor. Yönetenler, siz, nerede yaşıyorsunuz Türk insanının, bugün hangi koşullarda ve nasıl bir sıkıntı içinde olduğunu görmüyor musunuz Farzedelim görmüyorsunuz, etrafınızdaki kişilerde mi size anlatmıyorlar Yaptırdığınız onlarca anket içinde ekonomi ile ilgili olan hiç mi yok

Son günlerde çeşitli ortamlarda ifade edildiğine göre, yabancı bankaların yaptırdığı anketler gösterdi ki kamuoyunun 70'i için Türkiye'nin bir numaralı sorununu, ekonomi yani pahalılık.

Diğer 30'nun ise sığınmacılar, adaletsizlik, eğitimin içine düştüğü durum, uyuşturucu, sokakların güvensizliği, okulların temizlenmemesi, yediğimiz gıdalara olan güvensizlik.

Bu konularla ilgili Maliye Bakanı'nın açıklamalarına bakınca durum her geçen gün daha iyiye gidiyormuş. Enflasyon düşüyormuş. Sayın Şimşek, neyin düştüğü bir yana da, marketlerde her gün etiketler yukarı doğru yükseliyor.

Sokağın bir numaralı gündemi hayat pahalılığı olurken, artık milletim dediği kesimden kopmuş olan Sayın Erdoğan'ın tek gündemi yeni bir Anayasa. Değiştirilmesi için uğraş verilen yeni Anayasa için amaç ise yeniden bir kez daha Cumhurbaşkanı seçilmek. Bunun koşulları, ya TBMM'de 400 milletvekili sayısı, diğeri de Anayasa taslağının referanduma götürülmesi. İktidarın uğraşı 360 sayısını TBMM'de sağlamak. Cumhur ittifakı sayısı yetmediği için çeşitli arayışlar içinde. Ortada görülen DEM Parti ile ittifak. Bu arada herkes bir hesap içinde içi dışı değişik oyunlar oynanıyor.

Bu konuların ortalığa saçılıp konuşulması yerine, konuşulup tartışılacağı yer TBMM'dir.
Türkiye Demokratikleşmeden
NORMALLEŞEMEZ

Değerli okurlar, hafta sonu için belki biraz olsun gerginliğinizi alması adına, bir arkadaşımın gönderisini sizlerle paylaşıyorum.

LİMON

Lokantanın birinde o yörenin en tanınmış pehlivanı çorba içiyormuş. Derken zayıf cüsseli bir müşteri daha girmiş içeriye. O da çorba istemiş. Garson çorbayı getirmiş, müşteri limon da istemiş. Garson "Beyefendi son limonu şu karşıdaki beye verdim maalesef limonumuz kalmadı" demiş. O sıska görünümlü müşteri de " olsun o beyefendinin sıktığı limonu getir" demiş. Garson da "aman beyefendi o buraların en namlı pehlivanı onun sıktığı limonda su mu kalır". Müşteri "olsun kardeşim sen getir" diye cevap vermiş. Pehlivan da olanları göz ucuyla seyretmektedir. Garson gider pehlivanın masasındaki sıkılmış limonu getirir ve masasına bırakır. Pehlivan sıkılmış limonun suyunun çıkmayacağını bildiği için bıyık altı gülmektedir.