Neler geçti bu da geçer

Geçenlerde bir dost toplantısında, bir akademisyen dostumuz ilginç bir araştırmadan söz etti. "Amerika'nın ünlü araştırma şirketi GALLUP'un geçen yıl yaptığı araştırmada 190 ülke arasında en sinirli birinci ülke Lübnan, ikincisi Türkiye. Geçen yıl 6. sırada olan ülkemiz, bu yıl ikinci sıraya yükselmiş. Lübnan'la aramızda da çok büyük bir fark yok. Biraz daha zorlarsak birinciliği alacağız" dedi.

Değerli Okurlar, Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında böyle bir araştırmada yer almak çok can yakıcı. Oluşan bu tablonun kesinlikle organik bir sebebe bağlı hastalık olmadığı kesinlikle psikolojik olduğu gerçeği ortadadır. Toplumun büyük bir kesimi aşırı derecede gergin. Selam verdiğinde bile adeta patlayacak durumda.

Sebep açık;

-Yaşam koşulları, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı içinden çıkılmaz durumda.

Eğitimdeki dibe vuruş

Sağlık hizmetlerine ulaşamama

Adaletsizlik

Her geçen gün artan iktidar baskısı

Ayrıştık

Can güvenliği

Kadın cinayetleri vb.

Gel de ..,..

Değerli Okurlar, yorumsuzbir hastane öyküsü;

"Akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum. Merakımdan sanırım, bir şekilde orada buldum kendimi. Kendi halinde, oldukça normal davranan, yüz çizgilerinden kırklarında olduğunu düşündüğüm bir adamla göz göze geldik. Ben birkaç kez kafamı çevirsem de, o gözlerini üzerimden hiç çekmedi.

Kıyafetlerinden anladığım kadarıyla misafirdi orada, hasta demeye dilim varmıyor şimdi. Önce biraz çekindim, sonra cesaretimi toplayıp küçük adımlarla yaklaştım yanına. "Sigara versene" dedi hemen. Sigarayı uzatırken "neden buradasınız" demiş bulundum. Sigarasını yaktı, tekrar gözlerini dikti üzerime. Kırpmıyordu bile, ürkmedim desem yalan olur.

"İyi günler" dileyerek uzaklaşmaya karar verdim. "Belki de yanlış bir soru sormuşumdur. Belki canını sıkmışımdır ya da ne bileyim adam deli işte!" diye geçirdim içimden. "Sen neden burada değilsin" diye bağırdı arkamdan. Öyle bir bağırdı ki, arkamı dönmeye korktum. Cinnetle bağırır gibi...

Döndüm yüzümü, olduğum yerde, yaklaşmadan baktım yüzüne. Bu sefer sesini daha da yükselterek, tekrarladı; "Sen neden burada değilsin Onca sahtekarın, onca vicdansızın, onca ihanetin içinde durabilmeyi nasıl başarıyorsun Çocukların vurulduğu, çiçeklerin koparıldığı, sevgilerin harcandığı, umudun tükendiği, renksiz, yapay bir dünya var dışarıda. Uyuşmadan uyum sağlayamadığım, gürültüsünden uyuyamadığım kirli, kibirli, kaba bir dünya var. Çıkarları uğruna seni çakıyla son model arabayı çizer gibi çizecek binlerce insan var. Kanını emecek bir sürü vampir. Sana kullanılıp köşeye atılmış pis bir mendil gibi hissettirecek bir sürü katil. Sen neden burada değilsin