İçişleri Bakanı Sayın Soylu görevdeyken TBMM'de yaptığı konuşmasında " Terör örgütünden vicdan bekleyen vicdansızdır,
Terör örgütünden ahlak bekleyen ahmaktır,
Terör örgütünden, hukuk bekleyen, acaba birşey olur mu diyen ve ona yaltaklanan hain oğlu haindir" demişti.
Sayın Bahçeli, grup toplantısında " Hiçbir namuslu ve şahsiyet sahibi ülküdaşım, PKK ve HDP ile Türk'e kefen biçmek için fırsat kollayan alçaklarla yan yana gelmez, aynı idealde bulunamaz" demişti.
Sayın Erdoğan, "HDP eşittir PKK. Bizim kalkıpta teröristlerle masaya oturmak, Allah göstermesin, kendimizi inkar edecek halimiz yok" diyorlar.
Ne oldu, neler oldu bilinmiyor Bir anda Sayın Bahçeli ortaya çıkıp "Kan dursun analar ağlamasın" diyerek, DEM Partililere el uzattı. İlk dönemlerde AKP sessiz kaldı. Sayın Bahçeli ısrarla ve her geçen gün dozunu artırarak bu atılımı TBMM'de komisyon kurulmasına kadar getirdi. Bu aşamadan sonra, Sayın Erdoğan "AK Parti, MHP ve DEM Parti, biz en azından bu üçlü olarak bu yolda beraber yürümeye karar verdik" dedi. Komisyon üç üye ile terörist başının ayağına gitti. Onun dedikleri komisyona ulaştırıldı. Sonunda, komisyona katılan partiler ayrı ayrı kendi kararlarını rapor olarak ilettiler. Bu iletilen parti raporları açıklanınca İmralı sözcüsü DEM, Hanya'yı Konya'yı gördü ve feryada başladı. Ne sandınız ya Ne diyeceklerdi TBMM'de temsil edilen parti raporları, buyrun burdan yakın mı diyecekti. Karşınızda Lozan'la kazanılmış Üniter Türkiye Cumhuriyeti var. Şunu iyi bilin ki DEM Parti olarak, siz, Kürt yurttaşların tümünü temsil etmiyorsunuz. Defalarca da dile getirdik, parti olarak siz Kürt yurttaşlarının sözcüsü değil, terör örgütü başının sözcüsüsünüz. O katil örgüt PKK'se ABD ve İsrail'in paralı uşaklarıdır.
DEM Parti sözcüleri ilk dönem demokrasi ve kardeşlik diye yola çıkıp, belli bir aşamadan sonra şımarıp kursaklarındakileri bir bir kustular.
Katile umut hakkı yetmiyor siyasi hakları,
Kürtçe resmi dil,
Türk Kürt halkları ifadesi Anayasa'da yer alsın,
Suçlu veya değil dağdaki tüm PKK'lılar affedilsin,
Anayasa 66. maddeden Türk tanımı kaldırılsın,
Yerel yönetimlere özerklik,
Gabar petrolünden, yerel yönetimlere pay,
SDG'nin varlığı kabul edilsin istiyorlar.
Sayın Bahçeli'ye bir teşekkürümü dile getirmek istiyorum. DEM Parti ve daha önceki partileri, Kürt sorunu Kürt sorunu diye ortalıkta dolanıyorlardı. Halkın büyük çoğunluğu da bunların heybelerindeki yükün ne olduğunu bilmiyordu. Ikınıp sıkınıp bir türlü dile getiremiyorlardı. Ta ki Sayın Bahçeli bunlara umut hakkı deyince, gemi azıya alıp ortaya düştüler ve tüm boyaları döküldü. İşte size TBMM çatısı altında ki boyalı sözde Kürt demokratlar …..

4