Münevverlerimiz nerede

Aydın, entelektüel, münevver, ziyalı

Bir ülkenin fikir üreten, düşünen, dünü ve bugünü tahlil edip yorumlayan, analizler yapan, devletinin ve milletinin çıkarları doğrultusunda fikir beyan eden ve hiçbir erkin gölgesinde kalmayan kimseye ben münevver demeyi tercih ediyorum.

Münevver her şeyden önce protest bir kişiliktir.

Şan şöhret, mal mansıp, istikbal için hiçbir güce taviz vermez. El öpmez, makam dilenmez, gereksiz övgü ve yergilerden kaçınır, fikirlerini terazide denkleştirir, şartlara göre görüşlerini değiştirmez, tenakuzdan beridir

Münevver, şahsiyetli bir kişiliktir. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demeyi bilir. Adabımuaşeret nedir, nezaket nedir, nezahet nedir, örf nedir, âdet nedir, töre nedir Yaşar ve yaşatmaya çalışır. Milletinin ve devletinin çıkarlarını kendi çıkarlarının üzerinde tutar, gerektiğinde bu uğurda bedel öder!

Münevver dirayetli kişiliktir. Nefis terbiyesinden geçmiş, istek ve arzularını törpülemiştir. Nefsine ne ağır geliyorsa yapmayı öğrenmiş, bilgelik eşiğini geçmiştir

Münevver milletin tarihini, edebiyatını, sosyolojisini, kültürünü, folklorunu, mensup olduğu dini hakkıyla bilendir. Hak ve hakikatin peşindedir daima. Dürüsttür, kalem mesuliyetinin şuurundadır. Bilim onun için Hakk'a ve hakikate giden bir araçtır. Ruh dünyasıyla tenasüp içindedir.

Peki bu kadar ağır yükü olan münevver kişilik bugün nerededir

Heyhat ki münevverlerimiz kayıp, aranıyor! Kimi ekmek peşinde, kimi koltuk, kimi şan şöhret peşinde! Kimi de küsüp köşelerine çekilmiş Onların yerine ağzı olan herkes konuşuyor!..Tarih çarpıtılıyor, dinimiz çarpıtılıyor, hakikat çarpıtılıyor. Ağzı olan tıynetinin gereğini yapıyor...Bu gidiş hayra alamet değil!

En tuhaf olanı da halk öyle bir seviye ve kıvama geldi ki "münevver" veya "aydın" denilen kimselere inanmıyor, saygı duymuyor! İnandığı sözde aydınların hataları ve yanlışları yüzünden toplum münevverden daha çok siyasilere güveniyor! Oysa siyasetçi tribünlere oynar, iktidara gelmek ve iktidarda kalmak için politikalar geliştirir.

Oysa "Münevver", hakikatin peşinde olandır. Yani siyasilerden çok bizim "münevver" dediğimiz kimselerin sözü dikkate alınmalı idi. Sanırım biz o treni çoktan kaçırdık. Düşünce tarihimiz hiç böyle bir yavanlık görmemiştir herhâlde! "Kaht-ı rical" denilen bu çağın zararlı etkilerini gelecekte hep beraber yaşayacağız.