Gazze'de tarihin şahit olmadığı insanibir felaket yaşanıyor.

Gazze Şeridi, İsrail'in vahşi işgal politikaları ve barbarca ablukaları altında bir ölüm tarlasına dönüşmüş durumda. Milyonu aşan Filistinli, açlık, bombalar ve umutsuzluk kıskacında hayatta kalmaya çalışıyor. İsrail'in bu insanlık dışı eylemleri, yalnızca bir çatışma değil, sistematik bir soykırım girişimi.

Gazze, 2 milyon insanın burun buruna yaşadığı bir açık hava hapishanesi.

İsrail'in 2007'den beri uyguladığı abluka, gıda, ilaç, temiz su ve elektriği kısıtlaması sivilleri toplu hâlde ağır cezaya mahkûm etti. Birleşmiş Milletler'in raporları, Gazze nüfusunun %80'inin insani yardıma muhtaç olduğunu söylüyor. Kimi raporlara göre yarım milyon insan bu saldırılarda hayatını kaybetti! Nitekim İsrail savaş suçu işliyor, çocuklar açlıktan kırılıyor, hastaneler karanlıkta bırakılıyor, ameliyatlar yapılamıyor, ilaçlar yok, salgın hastalıklar kol geziyor. Bu uluslararası hukukun alenen hiçe sayılması değil mi BM İnsan Hakları Konseyi, bu ablukayı "toplu cezalandırma" olarak nitelendirdi. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar bu zulmün en büyük kurbanları zira. İsrail'in bu politikaları, yalnızca insani bir kriz değil, bir soykırımın ta kendisi. Bu politika Gazze'yi yaşanmaz kılmak, Filistinlileri topraklarından sürmek için atılan bilinçli bir adım.

İsrail, planlı bir strateji izliyor...

İsrail'in Gazze'ye düzenlediği kanlı operasyonlarda 2008, 2012, 2014, 2021 yıllarında ve 2024 ve sonrasında yüz binlerce masum katledildi. İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Amnesty International, bu saldırılarda kullanılan orantısız ve barbarca gücün savaş ve insanlık suçu olduğunu rapor etti. Okullar, hastaneler, evler yerle bir edildi ve Gazze haritadan silindi!Bu, dünyanın gözü önünde işlenen sistematik bir katliamdı aslında.

İsrail'in "güvenlik" bahanesi, bu vahşeti örtbas etmek için kullanılan bir maske!

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze'deki zulme göz yuman, İsrail yanlısı tutumuyla şaşırtmaya devam ediyor! Hamas'ı suçlayıp, İsrail'in "savunma hakkını" savunuyor, ancak sivillerin katledilmesini görmezden geliyor! Trump, 2024-2025'te Gazze'de yaşanan açlık ve kıtlığı kabul edip suçu ve sorumluluğu da Biden yönetimine atıyor! Trump'ın Gazze'nin "kontrol altına alınması" veya tamamen boşaltılması gibi önerileri, etnik temizlik çağrışımları taşıyor. Netanyahu ile bazı anlaşmazlıkları olsa da İsrail'in işgaline engel olmayacağını açıkça söylüyor! Trump'ın bu tutumu, ABD'nin İsrail'e verdiği sınırsız desteği gözler önüne seriyor ve Gazze'deki insani felaketi derinleştiriyor. Bu, vicdansız politik duruş, ABD ve Başkan Trump adına utanç verici bir leke olarak tarihteki yerini aldı.

Gazze'deki işgal, temel insan haklarını yok etti.Özgürlük, sağlık, eğitim, yaşama hakkı ayaklar altında. Büyük devletlerin cılız söylemleri bu zulmü cesaretlendiriyor. Sessizlik, suç ortaklığıdır zira.BM Güvenlik Konseyi'nin veto mekanizması, ABD engeline takılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Dünya beşten büyüktür" doktrini her engelde bir tokat gibi iniyor insanlığın yüzüne!