Dünya çapında bir yönetmenimiz var mı
Hemen cevaplayayım, maalesef yok!
Bir soru bir cevapla yazılan köşe yazısına "küçürek yazı" deniyor edebiyat dilinde. Lakin böyle bir derdimiz yok zira son günlerde tartışması gittikçe büyüyen sinema sektörü hakkında söyleyeceklerimiz hiç de "küçürek" değil!Şu an olup bitene bakılırsa sinema ve dizi camiası ikiye bölünmüş durumda. Meğer bu sektörde ne dolaplar ne entrikalar ne hileler dönüyormuş da haberimiz yokmuş. Sıfır oyunculukla bütün dizi ve sinema filmlerinde kapılmadık rol, çalınmayan karakter bırakmayan ne çok çakma sanatçı(!) varmış meğer!Dizi sektörünün ülke dışında iyi gişe yapması, tanınırlığı doğru iş yaptıkları anlamına gelmiyor hiç kuşkusuz. Bir zamanlar bizim ülkemizde de Brezilya filmleri rağbet görürdü ancak o dizilerin de doğru yapımlar olduğunu hiç kimse savunamadı...Yeşilçam dizilerinin berbat kurgusu, senaryosu ve oyunculuğunun en azından birkaç doğrusu vardı. O da topluma iyinin her zaman kazanacağı mesajıydı. Vefa, sadakat, şefkat, sevgi, iyilik ve dürüstlük kavramlarının en azından hakkı verilirdi. Bugün bu kavramların yerinde ikircikli tavırlar, ihtiras, intikam, dalavere, nankörlük, hırs, sahtecilik, yalan, riya, aldatma, kandırma vs. gibi kavramlar pik yapmış durumda.Meğerse sinema baronları da varmış! Ülkede sinema sektörü de müzik sektörü de edebiyat sektörü de aynı kumaştan elbiseler giymiş baronların elinde maalesef. İşte bu nedenle dünya ölçeğinde tek bir filmimiz yok! Tek bir yönetmenimiz yok! Tek bir edebiyatçımız yok!Burada ilginç bir örnek vermek istiyorum.Kardeş ülke Kazakistan'ın çok önemli bir yönetmeni var: Akan Sateyev. Bu isim Kazak millîtarihinin sinemaya taşınmasını kendisine dert edinmiş bir sanatçı. Akan Sateyev 1971 doğumlu. Bu, Sovyetler Birliği döneminde eğitim hayatını tamamlamış olduğunu gösteriyor lakin o sanatını kendi milletinin imaj ve kimliği üzerine inşa ediyor ve başarıyor da. 'Bozkırın Savaşçıları' adlı sinema filminde Kazak gençlerinin özgürlük uğruna verdiği millîmücadeleler anlatılıyor.'Anaya Giden Yol" filminde 1930'luyıllarda Kazak halkının maruz kaldığı kıtlık, kızıl kırgın ve Sovyetleştirme politikalarının halkta bıraktığı travmalar anlatılıyor. Bu film, ABD sinemalarında gösterime giren ilk Kazak filmi ünvanına sahiptir.Bitti mi Tabii ki hayır!Akan Sateyev'in, "Bölgeler" filminde ise Sovyetler Birliğinin yıkılmasıyla şehirlerde yasasızlığın, sokak kurallarına uyumsuzluğun baş gösterdiği kaos günleri anlatılıyor. Bu film de ödüllü yapımlardan birisi.