Dört duvar arası bir ömür parası!

Hayretler içindeyim!..Önceki gün Ankara'da idim. Kız kardeşim yatırım amaçlı bir ev almak istediğini söyleyip birlikte bakmayı teklif edince çok ünlü bir inşaat firmasının ofisine gittik. Kocaeli'nin makul sayılacak fiyatlarını düşünerek gittiğim bu görüşmede zikredilen fiyatlar karışışında şoke oldum!

Önce 3+1 fiyatlarına baktık. 8. Kat için 24 milyon lira deniyor! Başımdan kaynar sular dökülüyor sanki. Topu topu 125 metrekarelik bir daire bu. Bu fiyat da nedir böyle İçimde şiddetli bir kızgınlık beliriyor.

Sonra 2+1 bakalım diyoruz. 21 milyon lira fiyatçıkarılıyor önümüze. Küçücük bir daire bu. Manzara olarak karşıdaki çıplak vadiler dışında bir şey yok! Havaya dikilmiş bu dört duvar arası evcik için bu fiyat da nedir böyle Kalbim tekliyor, diyecek söz bulamıyorum.

En son hadi bari 1+1 bakalım diyoruz. Aman Allah'ım! Bir otel odası büyüklüğündeki boşluğa da 14 milyon rakamı zikredilince kardeşimi çekiştiriyorum. Beni buradan çıkar, çıldıracağım diyorum. Görevli kadına "sen iyi bir satıcısın" iltifatını da eksik etmeyerek koşar adım çıkıyorum satış ofisinden.

Kardeşime kızıyorum.

Git tarla al, meyve bahçesi al diyorum. Ev alma, bu adamlara bir ömür biriktirilemeyecek paraları da verme diye çıkışıyorum. Vazgeçiriyorum sonunda. Ancak aklımda deli sorular var. Ankara'da gayrimenkul fiyatları neden bu kadar pahalı! Yok yok, pahalı değil, uçuk!

Sahiden, bu aşırı yüksek fiyatlarla normal bir aile nasıl baş edecek, nasıl ev sahibi olacak Çocuklarını nasıl eğitecek, nasıl geçinecekler Nitekim kiralar da aşırı yüksek! Ortalama bir beyaz ve mavi yakalının veremeyeceği fahiş kira bedelleri var. Şehrin çok çok dışında bir saat mesafede belki bütçelere uygun fiyatlarla kiralık ve satılık evler bulunabilir ancak bu var olan gayrimenkul enflasyonu gerçekliğini değiştirmez!

Net söylüyorum, Ankara'da sadece bir daire alabileceğiniz o uçuk bedellerle Kocaeli başta olmak üzere birçok ilimizde havuzlu villa satın alıyorsunuz! Bu çelişkili durumu ve trajediyi herkesin görmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bu can sıkıcı psikolojinin etkisindeyken Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılan MYK toplantısında Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekci'nin yaptığı açıklama düşüyor önüme.

Nihat Zeybekci, Türkiye'nin kira enflasyonunda yüzde 45 ile Avrupa'da ilk sırada olduğunu, ikinci sıradaki Karadağ'ın bile yüzde 19'da kaldığını söylüyor! Çok ilginç değil mi

Türkiye'de ev fiyatlarına ve kira bedellerine bir standardizasyon getirilmesi gerekiyor. Halkın refahı için, huzur ve mutluluğu için bu gereklidir zira inşaat firmalarının bu anlamda pervası kalmamıştır! Ev sahiplerinin kira bedelleriyle başka evler satın almaları ise başka bir sorun. Belki de devletin buna bir dur demesi ve kısıtlama getirmesi gereklidir. Ev fiyatları pahalı, kiralar yüksek oldukça gençlerin evlenmesi, yuva kurması zorlaşıyor. Bu sosyolojimiz için kırmızı alarmdır. Bir insan ailesinin yiyip içmesinden, giymesinden kısarak bir ömür boyu ne için çalışıyor Dört duvar arası için mi