Başıboş köpek sorunu bitmeli artık

Artık millete gına geldi.

Sokaklar, caddeler, parklar, yürüyüş yolları, otobüs durakları, hastane koridorları başıboş köpeklerle dolu. Âdeta biz insanlarla yaşıyorlar! Ve galiba bu ülkede en özgür canlı türü bu başıboş köpekler!

Birilerinin köpek sevgisi ne yazık ki birilerinin canına ve özgürlüğüne mal oluyor.

O birilerinin sesleri öyle baskın, öyle gür, öyle çirkin çıkıyor ki bütün şikâyetleri bastırıyorlar. Küçücük çocuklar köpek saldırısına uğramış, yaralanmış, vücudunda hasar kalmış ve hatta ölmüş umurlarında bile değil.

Onlara göre köpeklerle yaşamanın yollarını öğrenmeliyiz!

Köpek cinsinin dilini, davranış haritasını, psikolojisini ve hatta soy kütüğünü dahi bilmeliyiz ki ona göre köpeklere karşı davranış geliştirelim. Yani millet olarak başka bir derdimiz yok, bir de köpekseverlerin bu aşırı(!) sevecenliği yüzünden bizler de "köpeksever" olacağız!

Oysa yaşananlar "köpeksavar" olmamızı söylüyor...

Bir yıl içinde yüzlerce çocuk ve yetişkin bu başıboş köpekler yüzünden yaralandı, travmalar yaşadı. Ve şanslı olmayanlar da hayatını kaybetti. Bir ömür boyu yüzünde, vücudunda bu vahşi saldırıların izini taşıyanların durumu ise ayrı bir sorun.

Peki neden Bu millet bu çileyi neden çekiyor

Neden ülkemizin sokak ve caddelerinde korkusuzca yaşama hürriyetine sahip değiliz Bu başıboş köpekleri toplayacak, bakımlarını yapacak belediyeler nerede Belediye başkanları bu anlamda neden duyarsız

Önümüzde belediye seçimi var.

Şu ana kadar adaylığı kesinleşen belediye başkan adayları içinde bu doğrultuda konuşan, söz veren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum oldu. Murat Kurum, başıboş köpek sorunu hakkında şu ifadeleri kullandı:

"İstanbul'umuzda kadınlarımız ne istiyor ona bakıyoruz. Sultangazili annelerimizin endişesine odaklanıyoruz. Bu endişelerden biri de başıboş gezen yüz binlerce sokak hayvanıdır. Annelerimiz korku içindedir, çocuklarımız her an, her dakika tehdit altındadır. Biz göreve gelir gelmez; 39 ilçemize hizmet verecek tesislerimizi kuracağız. Bakıma, tedaviye ihtiyaç duyan hayvanlarımızın ön bakımlarını buralarda yapacağız."

Budur işte, halkın sesini duymak budur.

Tepelerde oturan karar vericiler, kendi çocukları makam araçları ve özel araçlarla okullarına gittikleri için, güvenli evlerde ve sitelerde yaşadıkları için bu sokak köpeklerinin tasallutundan bihaber olabilirler. Ancak yurdun ezici çoğunluğunun böyle bir imkânı yok! Her sabah, ezan vakti, karanlıkta yollara düşen, sokak ve caddelerde binbir türlü korku ve endişe içinde okullarına yetişmeye çalışan çocuklarımızın feryadını ve endişesini duymayan, duymak istemeyen, çare bulmayan belediye başkan adayları hangi yüzle bu çocukların annelerinden oy isteyecekler