Azerbaycan Ermenistan'dan bütün topraklarını tek tek geri alıyor.

Azerbaycan'da 8 Kasım Zafer Bayramı kutlamaları bu yıl işgalden kurtulan Hankendi'de yapıldı. Önceki gün Azerbaycan Ordusu Hankendi, Laçin gibi şehirlerde askerî geçit töreni düzenledi. Mehteran müziği eşliğinde gerçekleşen bu ihtişamlı geçit töreni bütün Türk dünyasında büyük bir sevince sebep oldu.

Ve bütün dünya gördü ki Mehmet bütün Türk coğrafyasında aynı Mehmet'tir.

Hemen belirtelim ki Azerbaycan Ordusunun en son askerî geçidi tam 104 yıl önce 1919 yılında gerçekleşmişti. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin o zamanki başbakanı Nesip Bey Yusufbeyli zamanında gerçekleşen o askerî geçitten sonra Sovyet işgali başladı ve ne yazık ki bir daha bu topraklar huzur bulamadı!

Aslında Azerbaycan'ın bugünkü siyasi ve resmî toprakları o dönem Nesip Bey Yusufbeyli'nin engin öngörüsü ve tecrübesiyle çizilmiş ve Ali Merdan Topçubaşı'nın diplomatik girişimleriyle Avrupa devletleri tarafından da tanınmıştı.

Buradan şunu anlıyoruz. Bir devlet adamının attığı bir adım yüz yıl sonra ya gelecek kuşaklara sorun olarak kalır ya da maddi ve manevi bir miras ve zenginlik! Nesip Bey Yusufbeyli hakkında araştırmalar yapan ve biyografik bir roman da kaleme alan birisi olarak onun manevi ve maddi mirasının hatırlanıp kendisinin hatırlanmamasını garipsediğimi söylemeliyim.

Zaten bu bütün büyük vatanseverlerin kaderi değil mi Neyse...

Dünkü Hankendi ve Laçin törenleri pek çok boyutuyla önemlidir. Öncelikle Azerbaycan Ordusu bölgede çok ciddi bir güç hâline gelmiştir. Türk milletinin genetik kodlarında saklı olan o askerî cevher ortaya çıkmış ve bütün veçheleriyle ayağa kalkmıştır.

Azerbaycan Ordusunun bu şehirlere Mehter Marşı eşliğinde girmesi ise gerçekten her türlü alkışı hak ediyor. İkinci Türk Ordusu Azerbaycan'da bütün heybetiyle ayağa kalkmıştır diyebiliyoruz. Her şey aslına rücu ediyor aslında zira o kan aynı kan!

İnşallah aynı ruh, aynı mefkûre, aynı imanla diğer Türk devletleri ordularının da atalarına yaraşan, her veçhesiyle onları hatırlatan dev kalkışlarını kısa zamanda görürüz. Dünya çok menfi bir eşiğe giderken belki de bir "TURAN Ordusu" dahi kurulabilir. Her şey bir hayal ile başlamıyor mu

Türkiye'nin her zaman olduğu gibi hem kamu yönetiminde hem askerî alandaki tecrübe paylaşımı devam ediyoredecektir. Türkiye'nin diplomatik çağrıları ve girişimleri Kazakistan Cumhuriyetinde yankısını buldu bile. Kazakistan, Gazze'ye 1 milyon dolar insani yardımda bulunacağını açıkladı. Bu açıklama maddi güçten öte manevi bir anlam taşıyor. Dünyanın ikiye bölündüğü İsrail-Gazze savaşında Müslüman Türk devletlerinin durdukları yerin ne olduğunu göstermesi anlamında çok kıymetli bir duruştur.