Kaosu öyle seviyoruz ki! İşler iyi gittiğinde bile bir yol buluyoruz ortamı karıştırmaya.
Ama yiyemiyorlar Montella'yı. Oyuncular onu seviyor. Onun için de oynuyorlar. Ama en önemlisi, bu kaliteli ayakları rahat bırakıyor İtalyan.
Gürcistan daha ilk yarıdan teslim oldu. 11 oyuncu da hem tekmeye kafa soktu hem de topla olan becerilerini sahada sundu.
Hakan Çalhanoğlu için, "Bu adamdan bir şey anlamadık" diyorlardı. Anlamıyorlardı çünkü bambaşka bir yerde oynatılıyordu. Ne zaman Arda geldi, ne zaman Montella geldi, Hakan gerçek yerine geldi. Bir 100 maç daha oynayabilse keşke...
Bulgaristan'a 6 atan takımdan değişen oyuncular vardı. Yerlerine gelenler de harikaydı. Montella hazırlamış hepsini.
Hangi ismi öne çıkarsak diğerlerine haksızlık olur. İsmail'in ve Merih'in enerjisi, Arda, Hakan ve Kenan'ın dünya yıldızı olduklarını her saniye gözümüze sokuşları, Yunus ve Kerem'in rakibi soktukları sıkıntı, stoper Abdülkerim'in kadife ayakları, Eren ve Mert'in ileri-geri körük gibi gidişleri ve Uğurcan'ın bozulmayan konsantrasyonu.
Bu saatten sonra, bu averajdan ikinciliği vermeyiz. Play-off maçlarında bu enerjiyle kimin geleceğinden korkmamak gerekir. Yeter ki Montella'nın altını oymaya çalışmayın. Adama, menajerlerin oyuncağı bile dendi. Sırf bazı kişilerin kafasındaki hocalar görevde değil diye. Berke gibi bir pırlantayı bile kullanıyorlar kaos için.