Şampiyonlar Ligi kura çekimi sırasında Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, değişken gündemimize yine bomba gibi düşmüştü.
Galatasaray'ın eşleştiği Liverpool için, "Liverpool eski Liverpool değil" sözleri sosyal medyada dalga konusu olmuştu. Açıkçası geçen yıl açık ara Premier Lig Şampiyonu olan ve bu sezona seri galibiyetlerle başlayan Liverpool'un pek de küçümsenir bir hali yoktu. Ne olduysa sonrasında oldu. Ve Liverpool serbest düşüşe geçti.
Bununla ilgili tek bir neden belirtmek yanlış olur. Belki futbol dışı ve içi diye ikiye ayırmak gerekir. Aslında saha dışında yaşanan tek bir olumsuzluk var. O da o kadar büyük bir olay ki Arne Slot, "Bunu bahane edemeyiz" dese de, etkisini yadsımak mümkün değil.
Yaz aylarında takımın Portekizli futbolcusu Diego Jota, bir trafik kazasında kardeşiyle birlikte yaşamını yitirdi. Jota hem takımın yapılanmasında önemli bir oyuncuydu hem de bu oyuncu grubunun arkadaşıydı. Jota'nın ölümünün oyuncuları hangi ölçüde etkilediğinin cetvelle ya da tartıyla ölçülebilmesi imkansız. Ama bu olayın takımı etkilemediğini düşünmek hiç de adil değil.
Peki saha içinde neler oldu Öncelikle üç önemli transfer vardı. Birisi Bundesliga'da ortalığı karıştıran Wirtz. Alman futbolcu özellikle skora katkı vermekte zorlanıyor. Buna karşın ona yapılan en büyük eleştiri, savunmasına yardım etmeyişi. Ekitike zaman zaman gol atıyor ama takıma katkısı henüz yeterli değil. Son dakikada Newcastle ile papaz olma uğruna transfer edilen Isak ise hayaletten hallice. İsveçli belki iyi olacak ama o zamana kadar şampiyonluk treni kaçtı.
Bu oyuncuların varlığı zaten yaşlanan Salah'ı iyice zor duruma soktu. Artık takımın hücum organizasyonu, Salah'a istediği boşlukları vermiyor. O da zorladıkça dağlara taşlara vuruyor.

3