İmza atarken düşünmek

Son yıllarda ve hatta günümüzde çok rastladığımız bir manzara var futbol dünyasında. Kulüplerle kontratı varken başka bir takıma sıçramaya çalışan futbolcular... Kimi zaman kulüpler kimi zaman futbolcular isyan ediyor. Ama şu bir gerçek ki, her olay aynı değil. Durduğunuz tarafa göre bakışınız da değişiyor.
90'ların ortasında çıkan Bosman yönetmeliğinin tüm dünyaya yansıması, 2000'lerin başını buldu. Böylelikle dünya üzerinde futbolcuların transferleri eskisine göre daha kolay hale geldi. Sadece uluslararası değil, ülke içindeki transferler de kontratı biten oyuncunun serbest kalması nedeniyle daha insani hale geldi. Bosman öncesinde futbolcunun kontratının bitmesi bile kulübünün bonservis parası istemesine engel değildi. Türkiye'de nice yetenekli futbolcu sırf bu nedenle büyük takımlarda oynayamadı.
Şimdi ise dünya futbolunda kurallarla oluşturulmuş bir çerçeve var. Futbolcuların eskiye oranla çok fazla hakkı var. Ancak şu anda İngiltere'deki Isak ya da ülkemizdeki Barış Alper Yılmaz olayları gibi çetrefilli hadiseler hep var. Başta da söylediğim gibi her olayın başka bir hikayesi var.
Futbolcuların nerede oynamak istedikleri tabii ki önemli. Ancak yasal bir sözleşmeye imza attıklarını unutmamak gerekiyor. Artık hepsinin yanında bulunan menajerlerin ve avukatların bu sözleşmenin şartlarını en iyi şekilde özümsemesi gerekir. Ya da bu sözleşmelere belli şartlar eklemeliler. Çünkü kulüpler bu kadar parayı futbolculara akıtırken onlarla ilgili plan yapıyor. Hele hele sezon başlamışken yapılan bu tip girişimler, planların sekteye vurması anlamına geliyor.