Değerli dostlar, bir süredir televizyon kanallarımızı izlerken, "16 yüzyıl"ın düşünürlerinden Rotterdam'lı (Hollanda) Desiderius Erasmus'u anımsıyorum Türkçeye de çevrilen Deliliğe Övgü yapıtı üzerinden.Bu ünlü kitabında Erasmus "İnsanın her yaptığından memnun olmasından daha delice bir şey olur mu" diye sorar durur, pek yerinde olarak.Ne var ki Er
"Değerli dostlar bugün, '12 Mart günü', Ulusal Kurtuluş Savaşı sürecinin önemli tarihlerinden birini oluşturur. Çünkü gerek savaştan önce, gerek savaş boyunca, bir 'İstiklal Marşı'mızın olması hep düşünülmüştü; sonunda, metninin (güfte) yazılması için Milli Eğitim Bakanlığı bir yarışma açtı. Bakanlık, gelen güftelerin bir önseçimden geçirilip, birk
Değerli dostlar, Erdoğan'ın partisi AKP'nin, "İl Kongreleri"nde yaptığı son konuşmalarına değinmeden önce, "Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği"nin ilk üyelerinden olan "Deniz Banoğlu"nun yaşamını yitirmesinin ülkemiz için üzücü bir kayıp olduğunu belirtmek isterim.Gazetemiz "Cumhuriyet" de çok anlamlı bir yazıyla duyurdu bu kaybımızı. (1.3.2021)Işıkl
Değerli dostlar, "24 Şubat Çarşamba" günü, "Cumhuriyet"in elli yıllık yazarı Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, ölümünün 29. yılında gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya'nın başkanlığında mezarı başında yapılan bir törenle anıldı.Bir gün önce çiçeklerle donattığımız mezarında gerçekleştirilen bu anmaya, "Atatürkçü Düşünce Derneği"nin (ADD) gen
Değerli dostlar, bilmem katılır mısınız, bir süredir "din eğitimi" verenlerin, "İslam ilimleri" öğretim üyelerinin toplumu rahatsız eden kimi söylem ve tutumlarının basında sıkça yer aldığınaÖrneğin hafta başında, Yılmaz Özdil (Sözcü'nün yazarı) ile Cüneyt Akman'dan (Tele 1 televizyonunun programcısı) "Öldüklerinde cesetleri camilere sokulmasın diy
Değerli dostlar anımsanacağı gibi Erdoğan, "AKP'li olanlar", "AKP'li olmayanlar" doğrultusunda toplumu bölüvermişti; şimdi de öğrencileri mi bölecek dersiniz, "Boğaziçili öğrenciler" ya da "Boğaziçili olmayan öğrenciler" ayrıştırmasıyla Ne ki insan şaşıyor, gençliğe yaşatılanlar karşısında... Öte yanda siyaset bağlamında insan ister istemez Erdoğan
Değerli dostlar bu başlık ikinci kez bu köşede yer alıyor. Gazetemiz Cumhuriyet'te elli (50) yıl süreyle yazan Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun, Ekim 1989'daki yazısının başlığı da "Kıht-ı Rical"di. Şöyle başlar: "Arapça 'kıht', 'kıtlık' demektir. 'Rical'in tam karşılığı ise 'erkekler'dir. Bu iki sözcük bir tamlama ile birleşince, 'kıht-ı rical' olur
Değerli dostlar "aşı" oldum; Dr. Hemşire M. Kolcu, büyük bir dikkatle iğneyi sol omzumun ucuna batırıverdi. Büyük bir özveriyle görevlerini yerine getiren bu sağlık çalışanlarına, kısaca "Sağlıkçılara" biz ne diyoruz, daha doğrusu ne yapıyoruz İlkin, "Ankara Tabip Odası"nın, sağlık emekçilerinin "Özlük Hakları"nı istemek için yaptıkları "eylem"i, g
Değerli dostlar, İngilizlerin dünyaca ünlü The "Guardian" gazetesi, ülkeleri yöneten kimi yöneticiler hakkında görüşlerini bildirerek hazırladığı bir listede yer verdiği Erdoğan için: "Milliyetçi duyguları körükleyerek iç sorunlardan uzaklaşmak için saldırgan bir politika sergiliyor!" demiş... Bilmem anımsanır mı, "Cumhurbaşkanı" olduğunda -uzak ya
Başlıkta belirtilen duruma değinmeden önce, bir kavramı anımsamak gerekiyor değerli dostlar; bir ara toplumda "Soytarı" ya da "Soytarılık" sözleri -yer yer olsa da- dolaştı durdu... Ne var ki nedeni de hazırdı: "Saray'ı olan ülkenin soytarısı eksik olmaz!..." Böyle diyor Erdinç Utku, Cumhuriyet'teki "Yükset Gerilim Hattı" köşesinde 1 Ocak 2021 günü
© 2016