20. ve 21. yüzyılda liberal demokrat kapitalizm:
Çok başarılı oldu...
Çünkü:
Gelişmiş ve hatta gelişmekte olan hemen tüm ülkeler bu başarıyı:
Ekonomi, bilim ve iş insanlarının karşılıklı:
İletişimlerine...
Yardımlaşmalarına...
Uzlaşmalarına...
Ve
Adil bir şekilde paylaşmalarına borçlu olduklarını biliyorlar...
Az gelişmiş ülkeler de liberal (Sosyal) demokrat kapitalist olmaları şartıyla:
Her türlü mal ve hizmete:
Küreselleşme sayesinde kolayca erişmeye...
Ürünlerini dünyanın bir ucundaki ihtiyaç sahibi ülkelere satarak zenginleşmeye başlamışlardı ki...
Yerel milliyetçi ve dinciler:
Eğitimsiz...
Cahil ama din afyonuyla uyutulmuş...
Milliyetçilik gazıyla şişirilmiş...
Sorgulamayan...
İtiraz etmeyen...
Ancak...
Sayıca:
Eğitimli...
İtiraz eden...
Sorgulayan...
Hesap soran bireylerden daha fazla olan insan yığınlarının oylarıyla:
İktidar olup...
Yıllarca da iktidarda kalmayı başardılar...
Nasıl mı..
Milliyetçiliği ve dinciliği kullanarak...
Böylece...
Hem küreselleşmeyi...
Hem liberalleşmeyi...
Ve hem de...
Demokratikleşmeyi engellediler...
Ekonomik sistem ile bilim ve iş insanları:
Siyasal sistem, siyasetçi ve kanaat önderlerinin en az 50 hatta 60 yıl ilerisinde...
Din, mezhep, ırkçılık ve milliyetçilik gibi soyut değerler:
Ekonomik sistem ile bilim ve iş insanlarının umurlarında bile değil...
Ama...
Siyasal sistem...
Siyasetçiler...
Ve...
Kanaat önderleri:
Dini...
Mezhebi...
Irkı...
Ve...
Milliyetçiliği:
Tepe tepe istismar ediyorlar...
Günün sözü"Küreselleşme ekonomik krizlerin sebebi değil, ekonomik krizleri çözecek ve bir daha hiç çıkmamasını sağlayacak reçetedir...".
Memduh Bayraktaroğlu
NİÇİN İSTERİM
Konya'da, bir araya gelen bir grup genç, şehrin muhtelif noktalarına:
"Yaşasın Şeriat" yazıları yazmış...
Hani:
Demokratik cumhuriyete dönüş olacağını bilsem...
Ben de şeriat isteyeceğim...
Neden mi..
Kendilerini millete:
"Samimi dindar ve temiz ahlâklı" diye yutturan hırsız ve küçük çocuk tacizcilerinin...
İki kollarının...
Ve...
Şeylerinin kesildiğini görmek için...
ANLATMAYA ÇALIŞTIM...Kimi okurlar ve Youtube kanalı takipçilerim:
"Sizi severek izliyorum (Okuyorum) ve kendimi milliyetçi olarak kabul ediyorum ama yine de Bahçeli ile Akşener'i bu kadar çok eleştirmenizi kabul edemiyorum" diyorlar...
Kimileri ise:
"Ne alıp veremediğin var Meral Hanım ve Devlet Bey'den" diye soruyorlar...
Verdiğim cevap şu:
"İkisinden de alıp veremediğim hiçbir şey yok...".
"Peki neden Erdoğan'dan daha çok o ikisini eleştiriyorsun.."
"Yanlış" diyorum, "yanlıyorsunuz zira Erdoğan'ı eleştirdiğim kadar hiçbir siyasetçiyi eleştirmedim, eleştirmiyorum..."
Hem canlarım...
Eleştirilerim kişiliklerine değil:
Zihniyetlerine...
Çünkü...
21. yüzyılda insanlık ve demokratik laik hukuk devletleri için en büyük iki tehlike:
Dincilik...
Ve...
Milliyetçilik...
Bu siyasetçiler (Lütfen kabul edin) bu iki sosyal kurumu çok istismar ediyorlar...
Nereden çıkardığımı soracak olanlarınız vardır:
"Yıllarca iktidarda kalmayı başardılar" başlığı altında yayımlanan yazımda:
Anlatmaya çalıştım...
BEN DE ALIRDIMEski zamanlardan birinde bir Moğol, rüyasında:
Bir veziri cennet bahçelerinde...
Hem de Hurilerle görmüş...
"Yahu bu vezirin cennette ne işi var" diye düşünmüş...
Aynı rüyada gördüğü Derviş ise...
Cehennem alevlerinde yanıyormuş...
"Bunda bir iş var" demiş Moğol, "cehennemlik cennette, cennetlik cehennemde...".
Gitmiş, rüyadan anlayan birisine durumu anlatmış...
"Bana göre" demiş Rüya Tabircisi; "tanrılar bir mesaj vermek istemiş size, çünkü bu vezir zaman zaman sarayları bırakıp tek başına bir köşeye çekilir fakir fukaraya yardım edermiş... Derviş ise; bırakırmış fakirhanesini, Sultan'a yaranmak için gece gizlice saraya gidermiş ...".
Ey Şevki Yılmaz...
Ey Halil Konakcı...
Ve: Benzerleri!..
Öbür tarafa gittiğinizde...

130