Ecevit merhum uyguladı fakat ve fakat sonuç: Fel?keti oldu

Sayın Mehmet Şimşek;

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Hazine ve Maliye Bakanı

Eğer mevcut sisteme "piyasa ekonomisi" diyorsanız...

Gereklerini yerine getireceksiniz...

Meselâ:

Fiyat kontrolleri yapmayacak...

"Fahiş fiyattan mal satıyor" diye bir esnafı cezalandırmayacaksınız...

Piyasa ekonomisinde fiyatları resmî otoritenin değil...

Arz-talep dengesinin belirlediğini bilmemenize imkân var mı..

O halde yine bilirsiniz ki:

Siz fiyatlara müdahale ederseniz:

Karaborsa hortlar...

"Fahiş" dediğiniz fiyattan mal satanlar ise talep bulabildikleri için:

O fiyatlar fahiş değildir...

Bülent Ecevit

Mehmet Bey...

Türkiye'de resmi otoritenin belirlediği fiyatlar belli:

Benim bildiğim en önemli iki ürün:

İlâç (Vitamin değil) ve ekmek fiyatları...

Ama...

Fiyatı resmî otorite tarafından belirlenen ekmek, ilgili genelgede tanımı yapılan ekmektir...

Meselâ...

Sies unundan üretilen ekmeğin...

Ya da karabuğday ekmeğinin...

Veya tam tahıllı ekmeğin fiyatını fırıncı belirler...

Fırıncının tespit ettiği fiyat tüketiciye pahalı gelirse, satış yapamaz...

Tüketici, ürünün (Size göre) yüksek olan fiyatına rağmen artan ölçekte talep gösterirse:

Fiyatını arttırır...

Sizin gibi modern iktisadı bildiğine inanmak istediğim birinin:

"Ya fırıncı 'talep var' diye üretimi düşürüp sürekli fiyat arttırırsa" diye sormayacağından eminim...

Her ne kadar bu açık mektup size hitaben yazılmış olsa da okurların tamamının: ekonomi konusunda teorik bilgileri olmadığını varsayarak belirtmeliyim ki:

Onun da çözümü:

Haklı ve serbest rekabet ortamını yaratmak...

Haksız rekabeti ve fiyat kartelini sıkı denetimlerle engellemektir...

Mehmet Şimşek

Mehmet Bey...

Bir satıcı, malını sattığı fiyattan fatura ediyor...

Ve fakat...

Az vergi ödemek için...

Naylon faturalarla maliyeti yükseltmiyorsa...

Ne kadar çok kâr ederse...

O kadar çok vergi ödeyecektir...

Bu ise...

Hem Devlet...

Hem de...

Devlet gelirlerinden yararlanacak olan vatandaş için "iyi" bir şeydir...

Sayın Şimşek...

Bu açık mektubu size hitaben yazdım...

Çünkü...

İş hayatının içinden gelen ve ekonomiyi (Sanırım) sadece pratikte bilen Ticaret Bakanı'nın:

"Fahiş fiyat uygulayanlarının cezalandırılacağına ilişkin açıklaması" (Bence) doğru bir yaklaşım değildi...

Lütfen kendisini uyarınız...

Sayın Ticaret Bakanı'nın yapacağını bildirdiği uygulamayı...

1978-1979 yıllarında Başbakanlık yapan CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit uyguladı...

Cumhuriyet tarihinde sadece 2. Dünya Savaşı sürecinde tanık olunan uzun tüketici kuyrukları...

Ve...

Karaborsa zenginlerinin yaratılmasına sebep oldu...

Günün sözü

"Bir kâğıdı, makasın alt ağzının mı yoksa üst ağzının mı kestiğini tartışmak ne kadar anlamlıysa; değeri yaratının arz mı yoksa talep mi olduğunu tartışmak da o kadar anlamlıdır...".

Alfred Marshall

DEMOKRASİ..

Son yedi yıldır bilhassa:

Tarımda ve sanayide dışa bağımlı...

Döviz öğüten ama yaratamayan bir ekonomimiz var...

Sonuç..

Cari açığı azaltmak...

Fiyat artışlarını kontrol altına alabilmek için...

(Kısa vadede üretim arttırma imkânı olmadığı için...).

Yüksek faiz (Enflasyon üzerinde...).

Ve...

Sıkı para politikalarına baş vurulacak...

Çözüm olabilir mi..

Tabii ki olabilir ama...

Asıl cevaplanması gereken soru şu:

Demokrasiyle olur mu..

OLMAZ ÇÜNKÜ

Genç kız nişanlısına sokulup fısıldadı:

"Hayatım, neden gelecek Perşembe evlenemiyoruz..".

Genç adam bizim, Maliye ve Hazine eski Bakanımız "parıldayan göz Nebati" kadar ileri görüşlüydü...

Cevap verdi:

"Güzelim, gelecek Perşembe evlenirsek, 25. evlilik yıldönümümüz cumartesiye rastlar; olmaz, zira ben her cumartesi, balığa çıkarım...".

SANAL BÜYÜME SARHOŞLUĞU

12 Eylül 1980 askeri darbe hükümetleri ve...

Hemen ardından (6 Kasım 1983) yapılan seçimleri kazanan ANAP'ın (genel başkanı Turgut Özal'ın başbakanlığı) kurduğu:

Tek parti kabinesinin, küreselleşmeye uyum sağlayıcı uygulamaları:

Küresel sabit sermayenin ve sıcak para fonlarının ekonomiye katkı sağlamasına yaradı...

Ancak...

Turgut Özal

Adeta kulaklarımızdan fışkıracak kadar çok miktarda döviz girişi:

Siyasi iktidarları tembelleştirdi...

Kolaycılığa alıştırdı...

Bu kolaycılığı en çok istismar eden ve seçim kazanmak için kullanan ise Erdoğan hükümetleri oldu...

Üretim ekonomisi tamamen terk edildi...

Tüketim ekonomisi zirve yaptı...

Atatürk'ün ilk 15 yılında olduğu gibi:

Üreterek kalkmayı sağlamak yerine...

Mirasyedi gibi:

Varı yoğu satarak tüketimi dış satın alımlara dayandırıp...

İç ticaret ve inşaat yapımını şahlandırınca...

Haliyle iç üretim sektörü değil...

Dış alım sektörü büyüdü...

Bu ise:

Cari açığın çıldırmasına sebep oldu...