Bir daha yeniden hatırlatayım istedim

Bugün sizlerle, 18 Ocak 2021 tarihli KORKUSUZ'da yayımlanan yazılarımdan birini paylaşacağım...

Nedenini ise, bir başka yazıda belirteceğim...

Lütfen okuyunuz:

O GÜN ŞERDEN HAYIR DOĞMUŞTU AMA BUGÜN ŞERRİ HAYRA DÖNDÜRECEK İRADE NE YAZIK Kİ YOK...

Tarih 17 Şubat 1959...

Dönemin başbakanı Adnan Menderes Londra'ya gidiyor uçakla...

Yoğun sis nedeniyle Londra'nın Heathrow havaalanına iniş izni verilmiyor...

4 motorlu uçak, Londra'nın 40 kilometre güneyindeki Gatwick havaalanına yönlendiriliyor...

Ama...

Aynı bölge de sisin etkisi altında...

Ve...

İnilecek piste 5 km kala uçak ormanlık bölgeye düşüyor...

İki kanadı kopuyor ve ters dönüyor.

İtfaiyeciler Menderes'i bir ağaç dalında hafif yaralı olarak buluyor...

Menderes, Türkiye'ye trenle dönüyor...

Sirkeci Garı'nda kendisini karşılayanlar arasında ana muhalefet partisi CHP'nin lideri İsmet İnönü de var...

İki lider arasında buzlar birden eriyor...

Bir "şer", ülkeye ve halkına "hayır" olarak dönüş yapıyor...

Ama...

Aradan çok geçmiyor...

Menderes ölümden dönüşünü de İnönü'nün alicenaplığını da unutuyor...

İnönü ve CHP için çok ağır sözler söylemeye devam ediyor...

Halk ise (DP'ye oy verenlerin büyük bir kısmı dahil) kendi aralarında yaptığı sohbetlerde Menderes'in bu vefasızlığını eleştiriyor...

"Bir daha oy verirsem elim kırılsın" diyenlerin sayısı hızla artıyor...

Bu bilgiler Menderes'e bizzat Savunma Bakanı Ethem Menderes tarafından da iletiliyor ancak...

Menderes'in umurunda bile olmuyor...

O feci olaydan 15 ay sonra (27 Mayıs 1960) TSK darbe yapıyor...

Menderes hükümeti devriliyor, Meclis kapanıyor...

Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanları ile çok sayıda DP Milletvekili Yassıada zindanlarına atılıyor...

(İhtilalden tam bir hafta sonra babacığım da tutuklananlar arasındaydı ve 48 gün hapis yattı...)

Az önce okuduğunuz yazı 15 Ekim 2019'da KORKUSUZ'daki köşemde yayımlandı...

Amacım:

Siyasette liderler arası barışın toplumun moralini nasıl yükselttiğini anlatmaktı...

Tabii tersi; toplumu geriyor, siyaseti makulün dışına çıkarıyordu...

Deneyimli biri olarak hem ulusumuza sesleniyorum...

Hem de...

Sayın Erdoğan ve Bahçeli'ye:

Lütfen toplumumu germeyin...

Sizler, bizler bugün varız ama yarın yokuz...

Oysa...

Bu ulus sonsuza kadar birlikte yaşamak zorunda...

Birbirimizle yaşayacaksak...

(Ki yaşamaya mahkumuz...).

Birbirimize tahammül etmeyi de bileceğiz...

Bilmiyorsak, öğreneceğiz...

Öğrenmeliyiz...

Günün sözü

"Hiçbir şeyden asla vazgeçme; çünkü vazgeçenler yalnızca kaybedenlerdir...".

Abraham Lincoln

OLMAZ MI

AKP'li başkanların yerine seçilen CHP'li yeni başkanlar, (Haklı olarak) devraldıkları borçları açıklıyorlar...

Tamam da...

Başkanlığa talip olurken ne bekliyorlardı..

Erdoğan'ın dostu(!) Hariri ailesine satılan TELEKOM gibi:

Bankada milyarlarca TL. mevduat mı..

Yani:

Bu başkanlar artık ağlaşmayı bırakıp:

Bir şeyler yapmaya başlasalar:

Daha iyi olmaz mı..

UMARIM ÖZGÜR BEY...

Canlarım, İsmet İnönü Adnan Menderes yakınlaşmasını anlattığım yazıyı ilk olarak.

15 Ekim 2019'da yayımladım...

KORKUSUZ'da ilk yazılarımdan biriydi...

Amacım:

Siyasi ortamı germekten daha çok, sakinleştirici yazılar yazacağımın da işaretini vermekti...

Zira...

15 Temmuz 2016'dan önce Erdoğan'a yönelik hakaretleriyle ortamı geren Bahçeli bu defa, Erdoğan'la kol kola girmiş:

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na yönelttiği ağır hakaretleriyle toplumu geriyor:

CHP'li fanatik seçmeni tahrik ediyordu...

Ben ise liderlerin birbirleriyle iletişim kurarak, yardımlaşarak, uzlaşarak...

Seçmenleri de "birbirlerine karşı tahammüllü olmaya" davet etmelerini öneriyordum...

Davetimin hiçbir yararı olmadı ki...

15 Ekim 2019'da yazdığım yazıyı, 18 Ocak 2021'de:

Bir kez daha yayımladım...

Bugün 18 Nisan 2024...

Aynı yazıyı arşivimden çıkardım...

Bir kere daha yayımlıyorum...

Ancak...

Bu defa o günlere göre daha umutluyum...

Çünkü...

Erdoğan dün yaptığı açıklamasının bir yerinde şöyle dedi:

"CHP'nin Genel Başkanı Sayın Özel'e kapımız açık...".