TSK, Erdoğan rejimi değiştirirse darbe yapar mı..

1958 devalüasyonundan sonra 27 Mayıs 1960 darbesi...

1970 devalüasyonundan sonra 12 Mart 1971 askeri muhtırası...

24 Ocak 1980 devalüasyonundan sonra ise 12 Eylül 1980 darbesi gelmişti...

Bu konuda deneyim sahibi olan Turgut Özal ilk başbakanlığında hemen Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu'nu kaldırdı...

Türk parasını diğer paralarla değiştirilebilir kıldı...

Ve...

Eş zamanlı olarak sabit kur sisteminden vazgeçti...

Enflasyonla birlikte...

Merkez Bankası da uygun olarak:

Faiz ve kur belirlemeye başladı...

1999'da kurulan Ecevit-Bahçeli-Yılmaz koalisyon Hükümeti bir ara yeniden sabit kura dönüş yaptığında...

Yüksek enflasyon nedeniyle tıkanan ihracat, artan ithalat nedeniyle bir büyük devalüasyon (21 Şubat 2001) daha yaşandı...

Bu defa ekonomi:

Liberal Sosyal Demokrat iktisatçı Kemal Derviş'e emanet edildi...

Derviş derhal dalgalı kura geçiş yaptı...

Ve...

Demokrasiden taviz vermek bir yana...

Demokrasiyi ve hukuk devletini daha da geliştirerek ülkeyi:

Ekonomik krizden çıkardı...

Ne var ki...

Sosyal medyayı ve pek çok muhalif haber kanalını adeta istila etmiş finans uzmanları:

Ekonomi yönetimini büyük devalüasyona teşvik ve hatta tahrik ediyor...

Bunu yaparken...

Tehdit etmekten de geri kalmıyor...

Peki...

Bir büyük devalüasyon olursa, darbeciler ortaya çıkar mı..

Cevap veriyorum:

Çıkmaz...

Çünkü...

Bu TSK, Erdoğan Hükümetine darbe yapmaz...

Darbe olursa:

Sendikalara ve ekonomi programının canını yakacağı yoksul kesimlere karşı olur...

Muhalefete karşı olur...

Demek istemem o ki...

2023 yılı mayıs ayından bugüne kadar geçen 10 ayda Türk parası dolar karşısında zaten:

Yaklaşık 60 devalüe edildi...

Darbe mi oldu..

Yani canlarım...

Türkiye'de:

İktidarlara karşı askeri darbe dönemi çoktan kapanmıştır...

Çünkü Türkiye'de...

Bu sistemde...

Her gün:

Devalüasyon olmaktadır...

Günün sözü

"Gerçek demokratik ilke, hiç kimsenin halkın üzerinde bir güce sahip olmaması demektir...".

Lord Acton

DARBE İÇİN KAŞINIYOR

İstanbul'da yaşayan eski arkadaşı Taşralı yazar arkadaşına:

"Bana gel, yazılarını çok sakin bir semtte olan evimde yaz" diye ısrarla davet ediyordu...

Taşralı yazar, arkadaşının samimi davetine inandı, İstanbul'a gitti...

Arkadaşı sabah işe gidiyor o da onun çalışma odasına geçip zengin kütüphanesinden yararlanıyordu...

Fakat...

Arkadaşının berbat küfürler eden bir papağanı vardı...

Kapıyı kapasa bile kendisine ettiği küfürler yüzünden bir türlü çalışamıyordu...

Dayanamadı...

Arkadaşına, papağanını şikâyet etti...

Ertesi sabah arkadaşı evden çıkmadan önce papağanın kafesini büyükçe bir çarşafla örttü...

Taşralı yazar birkaç gün rahatça çalıştı...

Sonra sesi soluğu çıkmayan papağanı merak etti...

"Sakın ölmüş olmasın" diye düşündü...

Kafesin yanına gitti...

Çarşafı usulca kaldırdı...

Papağanla göz göze geldi...

Papağan bu defa küfretmedi...

Şöyle dedi:

"Kaşınıyorsun ama..."

Erdoğan iki gün önce yine:

"Darbe meraklıları var ama" dedikten sonra...

Darbeye kalkışacak olanların 15 Temmuz'dan beter olacaklarını söyledi...

Birileri darbe için kaşınıyor ama...

Acaba kim...

Ve...

Niçin..

KİM KAZANACAK KİM KAYBEDECEK

"Bu son seçimim" diyen AKP Genel Başkanı'nın...

Yerel seçimlerde beklediği sonucu alsa da almasa da:

Yeni bir ekonomi programı uygulayacağını:

Küçük çocuklar bile biliyor...

Uygulanacak program sonucu...

Birileri kazanacak...

Birileri kaybedecek...

Bu birilerinin bir tarafı:

Yüksek gelirli kesimler...

Diğer tarafı:

Dar gelirliler olacak...

Erdoğan'ın iki tarafı da birden mutlu etmesi mümkün değil...

İki taraftan birinin huzursuz olacağı...

Canının yanacağı kesin...

31 Mart'tan sonra 4 yıl 2 ay seçim yok...

Bu durumda...

Yoksulların oylarıyla iktidar olan...

Ama...

Varlıklı yurttaşların işine gelen ekonomi politikalar uygulayan Erdoğan'ın...

Yine aynı şeyi yapacağından da:

Kimsenin kuşkusu yok...

ÇOK YAZIK OLUYOR

Mehmet Şimşek son 10