Tahrana gideceklerini söylemediler ama...

Canlarım...

Her ne kadar pokerde kullanılan bir strateji olsa da blöf:

Uluslararası ilişkilerde de yaygın olarak kullanılır...

Bu strateji:

Devletlerin kendi çıkarlarını maksimize etmek amacıyla:

Gerçek güçlerini veya niyetlerini gizleyerek...

Ya da...

Olduğundan farklı göstererek:

Karşı tarafı yanıltma çabasıdır...

Blöf, özellikle:

Kriz durumlarında...

Müzakerelerde ve...

Güç dengesi politikalarında önemli bir rol oynar...

Meselâ İsrail:

Blöf yapmayan ülkelerden biri olarak tanınır...

Tüm dünya bilir ki İsrail:

"Vururum" derse vurur...

Ama çoğu zaman:

"Vururum" demeden de vuruyor...

Son örnek:

Erdoğan'ın can dostu, Hamas terör örgütü lideri İsmail Haniye...

Hem de:

Tahran'da öldürüldü...

Haniye bile Lübnan'da öldürüleceğini düşünmüştür ama...

Tahran'da öldürülebileceği:

Aklının ucundan bile geçmemiştir...

Erdoğan ise...

Sürekli gürleyen ama...

Bir türlü yağmayan:

Gökyüzü gibi...

Bugüne kadar uluslararası ilişkilerde ortaya attığı hiçbir blöfü tutmadı...

Erdoğan bu blöflerinden birini de iki gün önce denedi:

"Karabağ'a, Libya'ya nasıl girdiysek, İsrail'e de öyle gireriz" dedi...

Erdoğan, İsrail'e gidemedi ama...

"Tahran'a gelir Haniye'yi öldürürüm" demeyen İsrail...

Tahran'a gitti:

Haniye'yi öldürdü...

Günün sözü

"Eğer nefret ettiğimiz insanların da ifade özgürlüğü olması gerektiğine inanmıyorsak, ifade özgürlüğüne hiç inanmıyoruz demektir...".

Noam Chomsky

OLACAK ŞEY Mİ BU

Mektupların gelmez, duyulmaz sesin

Karalar bağlamışım sen gideli

Gönül yollarında işler karışık

Sap saman olmuş harmanlar kayıp

Yine sevdanla yanıp ağlasam

Okşasam saçlarını ömrünce senin

Sular oynaşsa kavuşsa dağlar

Sevgiyle dolup taşsa gözlerin

Gurbet belasıdır beni böyle eden

Devasız ağrılar içimde geziniyor

İniyor bir sel gibi belirsiz hüzünler

Senden gelen yollara hiç gidilmiyor

Kan akıyor yaralarım delinmiş

Hasta bakışlı geceler perişan

Sana gelemiyorum ayaklarım kilitli

Hasretinle Ömrüm perişan

Ne ilk ne sondur bu bitmez belâ

Hayallerim kederlerle sönüyor

Lâf anlamaz yüreğim halâ

Aşk dolu saatlerim acılara dönüyor

Belli ki uzaklardasın

Mektubun hasret kokuyor

Satır satır okuyup ağladım

Noktalar kaybolmuş, virgüller seni soruyor

Böyle acıklı şeyler yazmasan

Tüm dertler yok olup gitse

Biliyorum sen buralara gelmezsin

Ben kalkıp gelsem

Gurbetin acısı derinmiş meğer

Her gidene hayat buymuş dediler.

Sevgisini kaybetmiş bahçelerin

Davetine aldanma sakın

Güzelleri alıp gitti çirkinler

Ali Naili Erdem.

1961-1980 yılları arasında görev yapmış hükümetlerimizin:

Çalışma, Sanayi ve Milli Eğitim eski bakanlarından

GÜLE GÜLE

Sevgilim ve ben Genco Erkal'ı yaklaşık 56 yıl kadar önce birlikte izlediğimizde (Bir Delinin Hatıra Defteri) hayran kalmış...

Her oyununa birlikte gitmeye, birbirimize söz vermiştik...

Her oyununa gidemedik ama...

Pek çok oyununu mutlaka birlikte izledik...

Artık beden olarak Genco Erkal yok...

Ama sanatı...

Ama o kocaman yüreği...

Zekâ saçan beyni ile:

Her zaman bizimle olacak...

Güle güle Koca Usta...

KEŞKE BİLSEYDİ

Canlarım...

Sizce, kendini "iyi bir Müslüman" olarak tanıtma çabasındaki Erdoğan poker bilir mi..

Ben bilmediğini sanıyorum...

Çünkü...

İslâm, her türlü kumarı yasaklamıştır...

Erdoğan poker bilseydi ve oynasaydı...

Blöfleri nedeniyle:

Sürekli kaybederdi...

Ama...

Yanlış zamanda ve yeterli güce sahip olmadan yapılan blöfün kaybettirdiğini öğrenir:

Devleti yönetirken:

Blöf yapmazdı...