Karizma çöpe, kariyer başımızın üstüne...

Özgür Özel için:

"Karizmatik lider devrini çöpe atıp, kariyerli, organizatör lider devrini başlatacak" dediğimde de alışıldık tepkileri aldım...

Ama haklı çıktım...

O nedenle kendimle övünüyorum...

Evet...

Bu yazdıklarıma kızanlar olabilir ama mütevazılığa gerek yok...

Kendimle övünüyorum...

Erasmus'un dediği gibi: "Sen kendini övmezsen başkaları seni hiç övmez...".

Ne demek istediğimi açayım ama önce: Özgür Özel ile konuşup, onun bu devrimci görüşlerini SÖZCÜ Gazetesi okurlarına ulaştıran İsmail Saymaz'ı tebrik edeyim...

Canlarım...

Fakirlik, az gelişmiş ülke halklarının kaderi değildir...

Fakirlik, azgelişmiş ülkelerin insanî gelişmişliğini sağlayamamış halklarının kariyere değil:

Karizmaya...

Yani; bilgiye, deneyime, ahlâka, hukuka bağlılığa değil:

Gösterişe önem vermelerinin sonucudur...

İşte gördünüz...

Bizim halkımız insanî gelişmişlik yolunda mesafe almaya başladı...

"Güzel yürüyor, güzel konuşuyor, kodu mu oturtuyor" tipi lider peşinde koşmanın anlamsızlığını...

Hatta tehlikesini gördü...

Ve...

Genç ama çok deneyimli...

Çok çalışkan...

Kibir yapmayan bir genel başkana inandı...

Onun tercihlerinin doğruluğuna güvendi...

O, 3 aylık genel başkan da (Lider değil) partisini 47 yıl sonra:

"Türkiye'nin Birinci Büyük Partisi" yaptı...

Tebrikler Özgür Özel...

Ve tabii ki bir o kadar da teşekkürler...

Günün sözü

"Karizma seçimi kazandırır ama devleti kaybettirir; kariyer ise refah ve huzur getirir...".

Memduh Bayraktaroğlu

ACELE YOK

Canlarım...

Bir yerlere gelmek...

Bir yerlere çıkmak...

Bir yerlere tırmanmak zordur...

Ama...

Bir yerlerde tutunmak...

O zirveyi korumak:

Daha da zordur...

Özgür Özel alınan oy oranını elbette başarı olarak görüyor...

Ama:

"CHP'yi Türkiye İttifakı'nın partisi olarak tutmaya ve bu ittifakı büyütmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz" diyerek...

Çıkılan yerin yeterli olmadığını...

Burada biraz soluklandıktan sonra:

Daha yukarı gidileceğinin müjdesini veriyor...

Bunu nereden anlıyoruz:

Buyurun:

"Erken seçim olacaksa buna yine halk karar verecek. Ben bir erken seçim çağrısı yapmıyorum. Erdoğan'ın telaşla "Dört yıl seçim yok" demesi bahsettiğiniz kaygıdan. Çünkü güvensizlik oyu olarak görüyorlar. Ben fırsatçılık yapacak değilim. Her an yapılacak seçime hazırız...".

Ey halkım...

Bu genç genel başkanın bu cümlesini lütfen unutmayın...

Ve bir de şunu unutmayın:

Erdoğan, kötü bir ekonomik kriz çözülmek üzereyken gidilen bir erken seçim sonucu iktidara geldi...

Şu anda:

2001 krizinin daha ağırını yaşıyoruz...

Ve Erdoğan belli ki bu sorunu çözmeye çalışacak...

O halde...

Çabuk olalım ama:

Acele etmeyelim...

AKILCILIK

Özgür Özel'i takdir etmeme sebep olan cümlelerinden bazılarına bakalım...

"Yüzde 25'lik bir öğrenilmiş çaresizlik vardı. Parti yüzde 38 aldı. 1977'den beri ilk kez, ben üç yaşındayken birinci parti olmuş...".

Evet aynen öyle oldu...

Ama bu başarıdaki payı tek başına sahiplenmeyecek...

Başarının pay sahiplerini unutmayacak kadar da:

"Akılcı...".

"Aldığımız her oyun CHP değil, Türkiye İttifakı oyu olduğunun farkındayım. CHP'yi Türkiye İttifakı'nın partisi olarak tutmaya ve bu ittifakı büyütmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz..." diyecek kadar da azimli...

Ve...

Diğer partilerle:

İletişim...

Yardımlaşma...

Uzlaşma...

Ve...

Paylaşma konularında ortak çalışmalar yapacağının işreti ise şu sözleri:

"'Tek başına yüzde 38 benim oyum" dersek bu kibir olur. Bu çağrımıza uyan Türkiye İttifakı'nın oyu içinde AK Partilisi de var, MHP'lisi de var. DEM'lisi de var...".

Güzel be...

Her şey (En azından şimdilik) çok güzel...

NÜFUS PLÂNLAMASI

Cübbeli Hoca vaaz veriyormuş...

Vaazın sonunda:

"Cehenneme gitmek isteyenler ayağa kalksın" demiş...

Hiç kimse ayağa kalkmamış...