Canlarım...
2012-2015 yılları arasında, Karaman'da...
Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği'ne (KAİMDER) ait evlerde kalan 9-10 yaşlarında çok sayıda çocuğa tecavüz edildiği:
Polis raporuyla belgelendi...
Tecavüzcü Kuran kursu hocası:
"Çocuğa nitelikli cinsel istismar, hürriyeti tahdit, kasten yaralama ve müstehcen görüntüleri izletme" suçlarından yargılandı...
29 Mart 2016'da Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı, tecavüzcü öğretmeni meslekten ihraç etti...
Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu:
"Bir kerecikten bir şey olmaz" diyerek...
Tecavüze uğrayan çocukların ve ailelerinin değil...
Tecavüzcüye görev veren Cemaat Vakfının yanında yer aldı...
Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise...
"Çocukların rızası vardı" diyerek 9-10 yaşındaki çocukları suçladı:
Tecavüzcüyü savundu...
İşte o gün:
Devletin küreğinin çalındığı gündü...
Devlet...
İki bakanı ve dönemin başbakanı ile cumhurbaşkanının da sessizliği nedeniyle...
Küreğin peşine düşmeyince:
Vahşetin devamı geldi...
"Amcasının evinden" çıktıktan sonra arkadaşlarının:
"Haydi gel oynayalım" teklifini:
"Çok yorgunum, oynayamayacağım" diyerek geri çeviren Narin'in cansız bedeni...
Taşla doldurulmuş bir torbanın içinde ve göl sularının dibinde bulundu...
8 yaşındaki Narin'in cansız bedeninin bulunduğu gün...
SÖZCÜ'den Fırat Fıstık imzalı bir haberden:
13 yaşındaki Sevda Yılmaz'ın kaybolduğunu öğrendik...
Canlarım...
Şu son biri cinayet diğeri kayıp iki çocuğumuzun başına gelenlerden elbette:
Fotoğrafını gördüğünüz bu iki bakan "suçlu" değil...
Ama...
Küreği çaldırıp peşine düşmedikleri için:
"Olağan şüpheli" olarak sorumlular...
NOT:
İlk bulunması gereken:
"Narin'i Kuran kursunda o kadar çok yoran neydi" sorusunun cevabıdır...
KÜREĞİ ÇALDIRMAKAğa'nın yeni evli oğlu bir sabah telaşla geldi:
"Küreğimi çalmışlar baba" dedi.
Ağa, oğlunu uyardı:
"Hemen git küreğini ara ve bul...".
Küreğini çaldıran oğul, babasının yanından uzaklaştı gitti ama küreğinin peşine de düşmedi...
Bir süre sonra yine babasının yanına geldi:
"Atımı çalmışlar baba" diye ağlaştı...
"Küreğini buldun mu" diye sordu Ağa...
"Ben, 'atımı çalmışlar' diyorum sen bana 'küreğini buldun mu' diye soruyorsun baba" diye sitem etti oğlu...
"Git küreğini bul" dedi babası bir kez daha...
Oğul gitti, bir süre sonra iki göz iki çeşme ağlayarak geldi:
"Karımı çalmışlar baba" dedi dizlerini döverek...
Ağa sordu:
"Küreğini buldun mu..".
Oğlu isyankar bir ses tonuyla bağırdı babasına:
"Ben sana 'karımı çalmışlar' diyorum sen bana 'küreğini buldun mu' diye soruyorsun, böyle saçmalık olur mu baba!..".
Öfkeyle başını iki yana salladı Ağa:
"Küreğin çalındığında peşine düşüp bulsaydın ne atını çalabilirlerdi ne karını...".
BÖYLE GELDİ BÖYLE GİDEMEZ...T.C. Anayasa Madde 2:
"Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir...".
Bu demekti ki...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti:
"Atatürk milliyetçiliğine bağlı" bir devlettir...
Atatürk:
"Biz bu devleti, bu millet için kurduk" diyen kurucu önder Gazi Mustafa Kemal'in soyadıdır...
O nedenle...
Harp Okulundan "teğmen" olarak mezun olmuş kamu görevlilerinin...
Atatürk'ün ön adı olan:
"Mustafa Kemal'in askerleriyiz" deyişleri:
Hukuki ve kanunidir...
Hatta:
Sorumluluklarının gereğidir...
Ama...
Aynı maddede "laik" olduğu belirtilen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde:
"Muhammed Mustafa'nın ümmetiyiz" diye bağırmak suçtur...
Ne var ki...
Siyasi iktidarın kendisine bağladığı:
Ordu'ya ve Yargı'ya göre...
"Mustafa Kemal'in askerleriyiz" demek suç...
"Muhammed Mustafa'nın ümmetiyiz" diye bağırmak ise...
Kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e karşı alındığı halde:
Alkışlanacak bir tavır olarak kabul edilmektedir...
Asker değilim...
Askerliği sevmem de ama...
Rejim tehlikeye düştüğünde:
Muhammed Mustafa'nın ümmeti olmadığım...
Mustafa Kemal'in ise askeri olduğum için:
Onur duyacak ve mücadeleye katılacağım...
Enseyi karartmayın...
Uzun bir zamandır böyle geldi ama...
Bir süre daha bile olsa:
Böyle gidemez...
NELER OLUYOR BİZEÜmit Özdağ:
"Polatların nasıl tahliye olduğunu biliyorum ama yazamam...".
AKP'li Ensarioğlu:
"Narin'in katilini biliyorum ama konuyu kapatalım...".
Kaçak iş insanı Sezgin Baran Korkmaz:
"Süleyman Soylu benden, İnan Kıraç'ın bana olan 50 milyon dolar borcunu silmemi istedi... 'Neden' diye sordum, 'Devlet meselesi' dedi. Sonra Ankara'da devlette etkin birini aradım, bu konunun devletle alakasını öğrenmek istedim...".

123