Bazı takipçi kardeşlerim, dostlarım, arkadaşlarım, beni kendi iktisadî ve siyasî görüşleri doğrultusunda:
Haklı olarak eleştiriyorlar...
"Haklı olarak" diyorum çünkü...
Herkesin iktisadî ve siyasî görüşünün birbirinin tıpatıp aynı olması mümkün değil...
Böyle bir şeyi beklemem de...
Eleştirdikleri konu şu...
"Yahu Dede" diyorlar "çok acımasızsın, çok vicdansızsın, 100 senenin bütün yükünü Tayyip Bey'e yıkıyorsun...".
Canlarım...
100 yılın yükünü Tayyip Bey'e yıktığım bir tek konuşmam ve yazım yok...
Ancak...
1923-1938 arası 15 sene...
Yani:
Mustafa Kemal Atatürk vefat edene kadar...
Savaştan çıkmış bir ülke...
Tek ve en önemli gelir kaynağı:
Tarım...
Ki o da ilkel...
Padişahlık, tarım üreticilerini sadece:
Savaş zamanı...
Ve...
Vergi toplarken hatırlamış...
Yetmiyormuş gibi:
Dikiş iğnesi bile ithal ediliyor...
Öylesine, sanayi üretimi olmayan bir ülke Türkiye...
O ülkede...
O kaynaklarla, Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhurbaşkanlığında:
1938'e kadar:
61 tane kamu kurumu tesis edildi...
Yani:
Fabrikalar ve işletmeler kuruldu...
Tabii ki devlete ait fabrikalar...
Bu arada özel sektör de teşvik edildi...
Mustafa Kemal Atatürk:
Keynes'in tam olarak dünyada tanınmadığı o yıllarda bile...
İzmir İktisat Kongresini topluyor...
Keynes'in daha sonraki yıllarda dünyaya tanıttığı karma ekonomi modelini uygulatıyordu...
Atatürk, iki elini omuzlarına götürüp:
"Bunların kafaları basmaazzz, ben ekonomistim" demiyordu...
Ama:
Ekonomiden anlıyordu...
Çünkü...
Dünyanın:
O döneme kadar gelmiş geçmiş...
Bütün:
Başarılı veya başarısız iktisatçılarının hepsinin kitaplarını okuyordu...
Başarılıların:
Nasıl başardıklarını öğrenip uyguluyor...
Başarısızların:
Niçin başaramadıklarını görüp tespitini yapıyor:
Onların hatalarını tekrarlamıyordu...
Mustafa Kemal Atatürk işte öyle bir liderdi...
Günün sözü"Siyasî ve askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar; ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa, kazanılan zaferler kalıcı olmaz, az zamanda kaybedilir...".
Atatürk: 1923. İzmir.
ŞİMŞEK N'APACAKBir takipçim soruyor:
"Mehmet Şimşek 1 Nisan'dan sonra ne yapacak..".
Cevap verdim:
Seçime kadar Erdoğan ne verecekse...
Mehmet Bey de 1 Nisan'dan itibaren:
Verilenleri geri alacak...
Nasıl mı..
Söylersem:
Fincancıların saldırısına uğrarım...
OLAĞANÜSTÜ BİR REKORAtatürk:
13 yıllık cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye ekonomisini:
Yüzde 196 büyüterek:
Dünya rekoru kırdı...
Bu:
Henüz kırılamamış bir rekordur...
Tabii ki 100 yılın sonunda gelinen bu acınası durumdan sadece Tayyip Bey'i sorumlu tutacak değilim...
Ama...
1950-2003 arasında geçen 53 yılda (3 askeri darbeye rağmen) yapılanları hatırladığımda:
21 yıldır ve tek başına iktidar olan Erdoğan ve AKP'nin ülkeyi getirdiği bu nokta:
Cumhuriyet dönemimizin en kötü...
En başarısız dönemidir...
Bu benim iddiam değil...
Devletin arşivi böyle söylüyor...
GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZAşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz taş, Danimarka Ulusal Müzesi'nde sergileniyor...
Ama...
Bu topraklara ait...
Yani:
Aydın'dan alınıp:
Danimarka'ya kaçırılmış...
Taş üzerinde...
Bilinen en eski şarkının (MÖ. 200) sözleri var...
Bakın nasıl:
"Işılda henüz yaşıyorken,
gamı tasayı at kenara,
hayat çok kısa,
ve...
hiçbir şeyin seni üzmesine izin verme...
her şey yenik düşerken zamana...".
2200 yıl önce bu topraklarda yine:
"Güzel günler göreceğiz çocuklar...
Motorları maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın...
İnanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz...
Güneşli günler" diyen bir Nazım varmış...

144