DEM Parti'nin hafta sonu açıklamasına bakarak şunu söyleyebilirim:
Öcalan'ın zekâsı,
DEM Parti ve terör örgütü lider kadrolarından daha işlek
Ve
Entelektüel birikimi daha çok
Öcalan daha hapse girmeden önce bile,
"Halkların kendi kaderini tayin hakkı" lâfını etmiyor
Kürt kökenli yurttaşlar için ekonomik ve kültürel haklar talep ediyordu
25 yıllık cezaevi hayatı sosyalist hatta komünist Öcalan'ı,
Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak ama
Kürt kimliğinden, kültüründen, kişisel hak ve özgürlükten vazgeçmemek şartıyla:
Kanlı terör eylemlerinden vazgeçme noktasına getirdi
Terör örgütünün siyasi ayağı olduğunu iddia eden
Özgür ve baskısız siyaset yapıp Meclis'te "Kürt kökenli" yurttaşların,
Siyasî, iktisadî ve hukuki haklarını korumayı hedeflediklerini açıklayan DEM yönetimi ise
"Halkların kendi kaderini tayin hakkı" ilkesini hatırlatarak
Kürt kökenli yurttaşlarımızı "azınlık" haline dönüştürüyor
Birleşmiş Milletler antlaşmaları ve uluslararası hukuk ilkeleri çerçevesinde, halkların bağımsız bir şekilde geleceğini belirleme hakkı olduğu
Bu hakkın, BM'nin 1960 tarihli "Sömürge Ülkelerine ve Halklarına Bağımsızlık Verilmesi Bildirgesi" ile pekiştirildiği doğru
Ama
Bu hak sadece,
"Sömürge ülkelerine ve halklarına bağımsızlık verilmesi" hakkını kapsıyor
Bir yandan,
"Türkiye Cumhuriyeti anayasasına bağlı kalacağımıza" diyerek şeref ve namusları üzerine yemin etmek
Bu yeminlerinde "samimi" olduklarına dikkat çekmek
Diğer yanda
Yurttaşı oldukları Türkiye Cumhuriyeti'ni,
"Kendi halkının bir bölümünü sömüren emperyalist bir devlet" olarak tanımlamak:
Hem insani
Hem de siyasî ahlakla bağdaşmaz
Ancak
Umarım ve temenni ederim Devlet Bahçeli,
DEM'in bu açıklamalarına değil
Öcalan ve Öcalan'a desteğini açıklayan Selahattin Demirtaş'ı muhatap alır
Müzakere çağrılarını sürdürür
Böylece
Terörden beslenmekte kararlı ve ısrarlı olan DEM'in oyununu bozar
Günün sözü"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ancak cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır".
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
KURUCU İLKELER101 yıl önce bugün.
Bir kişinin (Halife Padişahın) kulu olmaktan çıkıp:
Birey olduk
Bağımsız bir Devlet'in sahibi:
"Millet" olduk
Günümüzden 101 yıl önce ilân edilen Cumhuriyet'in temel ilkeleri
Atatürk'ün öncülüğünde belirlenen.
Modern ve çağdaş bir toplum yaratmayı amaçlayan prensiplerdir
Bu ilkeler,
Cumhuriyetin devlet yapısını
Toplum düzenini ve
Ülkenin geleceğini şekillendiren köşe taşlarını oluşturmaktadır
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ilkeleri olarak bilinen:
Cumhuriyetçilik
Milliyetçilik
Halkçılık
Devletçilik
Laiklik ve
İnkılapçılık Anayasa'da da yer alarak.
Devletin temelini oluşturur
101 yıl önce bugün ilân edilen cumhuriyetimizin 101. yılı, tüm milletimize kutlu olsun
CUMHURİYETÇİLİK İLKESİTürkiye Cumhuriyeti'nin en temel yapısal ilkesidir ve devletin yönetim şeklinin bir monarşi veya teokrasi değil, halk egemenliğine dayalı bir Cumhuriyet olduğunu belirtir
Bu ilkeye göre,
Egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir
Cumhuriyetçilik ilkesi
Türkiye'de demokrasinin gelişmesini sağlamak için yapılan reformların da:
Temelinde yer alır
MİLLİYETÇİLİK İLKESİAtatürk'ün milliyetçilik ilkesi,
Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan halkın ulusal bir kimlik ve kültür etrafında birleştirilmesini amaçlar
Bu ilke,
Ulus-devlet anlayışını pekiştirir ve
Yurttaşların etnik köken ya da din ayrımı olmaksızın,
"Türk milleti" adı altında bir araya gelmesini sağlar...
Milliyetçilik ilkesi,
Devletin bütünlüğünü koruma ve
Ulusal birliği sürdürme çabasını simgeler
Ayrıca,
Eğitim, kültür ve dil alanında birçok düzenleme ile
Türk kimliği etrafında bir dayanışma ve aidiyet hissi oluşturmayı hedefler