Ali Sirmen Bir anıt adam

Onur timsali gazeteci; Ali Sirmen dostumuz kalplerimizde yalnızlık duyguları bırakarak ayrıldı aramızdan...

Ali, Atatürk ilkelerini ve çağdaş değerleri özümsemiş bir kültür ve düşün adamıydı...

Laik cumhuriyetin, demokrasinin, hukukun, barışın, aydınlığın yılmaz savunucusu...

Baskı dönemlerinde, sıkıyönetimlerde, darbelerde eğilmeyen, bedelini 4 yıl hapisle ödeyen gerçek bir aydındı.

Bir süre Milliyet'te birlikte çalıştık.

Cumhuriyet'ten gelmişti, Cumhuriyet'e geri döndü.

Dostluğumuz yıllarca sürdü. Eşi Mine'nin beş yıl önceki ölümü onu çok sarsmıştı...

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Oysa en büyük dileği eşinden önce ölmekti.

O zaman büyük üzüntüler içine girdi.

Ardından Parkinson denen ağır hastalığa yakalandı.

Hareketleri kısıtlandı.

O halinde, güçlükle bile olsa gazete toplantılarına gidiyordu.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'dan İstanbul'a yürüyüşüne bile kısa süre katıldı.

Aydın sorumluluğunu, demokrasi görevini ömrünün sonuna kadar her şeyin üzerinde tuttu...

Son aylarda parmakları beynine itaat etmiyor, bilgisayar klavyesi ile yazı yazamıyordu.

Onu her zaman el üstünde tutmuş olan gazetesi çare buldu...

Yazılarını bir görevli telefonla almaya başladı...

Yazıyı önce kağıda yazıp sonra telefona mı okuyordu

Merak edip sorduğumda, hayır doğrudan telefona konuşuyorum demişti.

Yazılarını artık konuşarak yazıyordu.

Çok zor bir iş yapıyordu.

Mine - Ali Sirmen

- Becerebiliyor muyum, yazılardaki değişim hissediliyor mu, diye sormuştu...