NELER OLUYOR

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve bölge valisi Tom Barrack Ortadoğu'da yeni bir siyasi harita çizerken tuhaf olaylar birbirini izledi.

Gürcistan'da askeri uçağımız düştü. Nedeni anlaşılmadı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile görüşürken Ruslar yük gemimizi vurdu.Anadolu içlerinde peş peşe İHA'lar düştü.Yunanistan yeni savunma doktrinini açıkladı. Adalara füze yerleştireceklerini bildirdi.İsrail, Yunanistan, GKRY liderleri Kudüs'te bir araya geldi. Türkiye'ye karşı güvenlik koalisyonu oluşturduklarını açıkladılar.Bazı askeri birliklerimiz sınırı geçip güneye ilerlediYPG Şam'a entegre olsun yoksa askeri güç kullanırız diyen Hakan Fidan'ın Şam'daki basın toplantısında sesi kesildi.Yunanistan ve onu destekleyen İsrail, Libya ile yapılan münhasır ekonomik bölge antlaşmasına karşı idi. Libya'nın Genelkurmay Başkanı Türkiye'ye yaptığı teşekkür gezisinden dönerken uçağı düştü, kurtulan olmadı. Kaza açıklaması kuşkuları ortadan kaldırmadı.

Tuhaf şeyler birbirini izliyor. Güllü'yü pencereden kim itti; hangi spiker kiminle kokain partisine gitti, derken...

Bir gün uyanıp bakacağız ki; PKK - YPG'yi kullanan İSRAİL - GKRY - YUNANİSTAN çemberinde kuşatılmışız.

Şimdilik enerjimizin tükenmesini, iç cephenin biraz daha karışmasını bekliyorlar.

Aklımızı, gücümüzü ve iç cepheyi toparlayamazsak işimiz çok ama çok zor!

ROTA

E.Gen. Nejat Eslen, Atatürkçü olmanın asgari şartlarını kaleme almış.

Diyor ki:

Milli bayramlarda bayrak asmakla Atatürkçü olunmaz.

Milli bayramlarda hamasi nutuk atarak Atatürkçü olunmaz.

Amerikancı, Avrupa Birlikçi olanlar Atatürkçü olamaz.

Korkaklardan, aptallardan Atatürkçü olamaz.

Beni kurtarın sonra kullanın diyenlerden Atatürkçü olamaz.

Fırsatçıdan, avantacıdan Atatürkçü olamaz.

Ben Atatürkçüyüm deyip de bölücülerle iş birliği yapmak Atatürkçülük olamaz.

Atatürk'ü çıkarları için kullananlar fırsatçıdır, Atatürkçü olamaz.

Bu kritik süreçte gerçek Atatürkçü ne mi yapmalı

Yurtsever mantıkla düşünmeli,

Atatürk sağ olsaydı bu durumda ve bu şartlarda ne yapardı, diye kendisine sormalı. Ona göre davranmalı.

İFLASADOĞRU

Dertleri zevk edinen milletimizin tek bir zevki kalmıştı... Hafta sonlarındaki 90 dakikalık futbol maçı... O da elden gidiyor sanki.

Futbol saha dışı oyunlarla ve dış müdahale ile zehirlenir.

Kimi taraftarda zaten sonuçlara dışardan müdahale edildiği yolunda engin bir kuşku vardı.

Son soruşturmalar, tutuklamalar ve müdahaleler bu kanıyı güçlendirdi.

Adalete elbet kimsenin diyeceği yok.

Ancak soruşturmalar ve kararlarda tarafsız davranılmadığı yolunda kuşkular var. Ve bu kuşkular giderek artıyor. Yetmiyor, kimi ekran yorumcuları tarafından da pompalanıyor.