İŞİMİZ ZOR

Eloğlu 200 gram ağırlığında cihaz yapmış.Her daim elimizde.Hem radyo, hem televizyon, hem takvim, hem saat, hem telefon, hem müzik kutusu, hem pusula, hem fotoğraf aleti, hem film makinesi, hem navigasyon cihazı, hem daktilo makinesi, hem meteoroloji istasyonu...Hangi gün, saat kaçta yağmur, kaçta kar yağacak, sıcaklık kaç derece olacak, rüzgârlar ne yönden esecek, ülke ülke, şehir şehir, ilçe ilçe bildiriyor.Sokağa çıktın diyelim, adımlarını sayıyor. Geçen hafta şu kadar adım attın, bu hafta bu kadar, daha fazla yürümelisin, falan diyor.Borsayı dövizi, altını, gümüşü dakika dakika sana bildiriyor.Kulağın ağır işitiyorsa uyarıyor.Dolar bir haftada yüzde kaç arttı, bir ayda ne kadar, bir yılda ne kadar, anında sana gösteriyor.Sen çağı ve teknolojiyi ıskalamışsın.Aleti kullanmasını bile beceremiyorsun.Sadece, bunları icat eden gâvuru cennete alırlar mı almazlar mı, onu tartışıyorsun.Senin işin zor baba... İşimiz zor yani...ÇOCUKLAR VE SİNEMASinema ve televizyon en etkili eğitim ve kültür aracıdır. Çünkü izleyene hem ses, hem yazı, hem görüntüyle hitap eder. Kitlelerin verilen bilgiyi fazla düşünmeden algılamasını sağlar. Doğru bilgi verirseniz faydalıdır. Yanlışları aktarırsanız en zararlı iletişim aracı olur.Sözü ücretli dijital platformlara getireceğiz.Ücretli dijital platformlarda çeşitli kanallar yanında birkaç tane de film kanalı var.Bu kanallarda her gece sürekli kavga, savaş, cinayet, katliam filmleri izliyoruz. Kan gövdeyi götürüyor. İnsanlar birbirini kıyasıya dövüyor.Kaçakçılar, eroinciler, kokainciler, dolandırıcılar, kumarbazlar, sapıklar... Ne ararsanız tekmili birden bu filmlerde mevcut.Kalite, sanat, teknik aramayın. Amerikan sinemasının kıyıda köşede kalmış, sinemalarda tutunamamış ne kadar filmi varsa satın alıp Türk seyircisine dayıyorlar.Bendeniz merak ederim. Bu mecrada gösterilecek filmleri kimler beğenir, kimler seçer Bu seçicilerin eğitim düzeyi nedirEskiden kanallardan birinde ödüllü festival filmleri gösterilirdi. Onu da kaldırdılar.Evet, bu kanallar paralıdır. Ancak maç yayınları nedeniyle evlerine alanlar çoluk çocuğa da en niteliksiz film ve dizileri izletiyorlar.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6688912;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6688912;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarmelih-asikisimiz-zor-6688912' });Bir toplum çoluğunu çocuğunu böylesine sorumsuzluğa teslim eder miTULUMBABir dostumuz "Sende de oluyor mu" diye derdini anlattı. İnternette bir adrese ilerlerken gözüne ilginç bir başlık takıldığında oraya tıklıyor, onu okurken esas neyi aradığını unutuyormuş.Hepimizde olabilir.Buna psikolojide "Tulumbacı sendromu" deniyor.İsim babası Prof. Üstün Dökmen.Bu sendrom: "İnsanların ana hedefe giderken aniden hedefle ilgisi olmayan başka bir hedefe yönelmesi" şeklinde tanımlanıyor. Yani ana hedeften sapma.Tulumbacılarla ilgisine gelince...Eski zamanlarda yangın söndürmeye koşan tulumbacılar türbelerin önünden geçerken durur, Fatiha okurlar, sonra yola devam ederlermiş. İstanbul'un her yanı türbe olduğundan onlar yangın yerine yetişene kadar mahalle