DAVULUN SESİ

Kentlerimizde davul sesi pek duyulmaz oldu. Ancak bazı semtlerde ramazan davulu hâlâ çalınıyor olmalı ki şikâyetler yükseldi, valilerden davulu yasaklamaları istendi.Aslında İskoçların gaydası, İspanyolların kastanyeti gibi davul da bizim milli çalgımız sayılır. Çalgının da ötesinde, mesajları, tarihimize uzanan anlamları vardır.Eski zamanlarda davul yalnız sahur vaktini değil iftar vaktini de haber verirdi. Bayram sabahlarında da davulla uyanırdık.Köy düğünleri, pehlivan güreşleri, at yarışları, yolcu karşılamaları, asker uğurlamaları, zafer kutlamaları davul eşliğinde yapılırdı.İftar vakitlerinde davulcular bazen askere çağırılan tertipleri de ilan ederler, analar babalar oğullarının askere gideceğini önce davulculardan öğrenir, hüzünlenirlermiş.Ormanlarda çocuk, büyük biri kaybolduğunda aramaya davulla çıkılır, kaybolan kişi davulun sesine doğru gelir, böylece onu arayanlara kavuşurmuş.Refik Halid Karay, 1948 yılındaki bir yazısında davulun kentlerde unutulmaya yüz tutmasını üzüntüyle kaydediyor ve şöyle diyor:"Milletin elinde böyle aslan gibi kükreyen, yeri göğü sarsan, insana orduların yürüyüşe geçtiği, topların patladığı hissini veren iptidai fakat pervasız ve mert nağmeli bir musiki aleti mevcut olup da bunu kullanmaması ve gelecek nesilleri bundan mahrum bırakması adeta bir suçtur. Bizim davulumuzda dünyayı yerinden oynatmış bir tarihin sesi saklıdır."MEDENİ BİLGİLERİYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener umulmadık bir çıkış yapıyor ve son grup toplantısında:- Atatürk'ün Medeni Bilgiler kitabını iktidara geldiğimizde okullarda ders kitabı olarak okutacağız, diyor.Bu sütunda zaman zaman yazarız. Atatürk'ün görüş ve ilkelerini anlamak için "Medeni Bilgiler" kitabı Nutuk kadar hatta belki daha da önemlidir.Bu kitap ilk kez "Vatandaş İçin Medeni Bilgiler" adıyla 1930 yılında yayımlandı, ortaokul ve liselerde ders kitabı olarak okutuldu. Kitabın büyük bölümü bizzat Atatürk tarafından, bir bölümü de O'nun fikirlerinden esinlenerek Afet İnan tarafından yazılmıştır.Kitabın önemli bölümünde devletin yurttaşlara ve yurttaşların devlete karşı hak ve ödevleri anlatılır.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6738612;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6738612;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarmelih-asikdavulun-sesi-6738612' });Demokrasiyi uzun uzun anlatan Atatürk, Cumhuriyet'i demokrasinin temeli olarak görür.O'na göre... Eleştiri ve tartışma tamamen hür olmalıdır. Eleştiri hürriyeti hükümet ile millet arasında bir anlaşma ortamı meydana getirir.Avrupa'da diktatörler çağı yaşanırken Atatürk'ün