Aziz Nesin

6 Temmuz, Aziz Nesin'in ölümünün 29. yılı...

Ve bir anı...

Sene 70'ler... Ben o yıllarda Günaydın'da çalışıyorum. Aziz Nesin'le yeni tanışmışız. Bir gün Kadıköy'den Eminönü'ne giden vapurun girişinde karşılaştık... Hoş beş falan... Vapurdan çıkarken sordu:

- Sirkeci'den Yeşilköy havaalanına dolmuş kalkıyormuş yerini biliyor musun

- Valla bilmiyorum, dedim, neden sordunuz

- Ben uçakla Ankara'ya gideceğim de...

Elindeki küçük bavulu da o anda fark ettim...

- Abi dolmuş ne zaman dolar ne zaman kalkar belli olmaz, siz taksi ile gitseniz...

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

- Taksi çok para ister, dedi, dolmuş herhalde çok beklemez en iyisi ben dolmuşla gideyim...

Ve Sirkeci garına doğru yürüyüp gitti...

Ne cimri adam, dedim içimden...

Berbere para vermemek için saçlarını kendisinin kestiğini de bir yerde okumuştum...

Bir süre sonra Çatalca'daki Nesin Vakfı'nın öyküsünü öğrendim.

Aziz ağabey öksüz çocukları alıyor Çatalca'daki yuvada bakıyor, eğitiyor, büyütüyordu.

Kazandığı bütün parayı bu yuvaya harcıyor, kendi boğazından kesiyor öksüz çocuklara yediriyordu...

Bütün kitap gelirleri Vakfa gidiyordu.

Böyle adamdı Aziz Ağabey...

Bakın şu dizelerine de:

Öyle bir ağlasam öyle bir ağlasam ki çocuklarsize hiç gözyaşı kalmasa

Öyle bir aç kalsam öyle bir aç kalsam ki çocuklar size hiç açlık kalmasa

Öyle bir ölsem öyle bir ölsem ki çocuklar size hiç ölüm kalmasa"

RUTKAY

Zamanımıza damgasını vurmuş soylu bir sanatçı... Tiyatronun önde gelen isimlerinden Rutkay Aziz, mütevazı bir kitapta mütevazı yaşamından kesitler aktarıyor. "Sahnede Yaşamak" adlı kitapçıkta Rutkay Aziz'in tiyatroya hangi tesadüfler sonucu adım attığını okurken mesleğin bazı inceliklerini! de öğreniyoruz...

Mesela...

Bir tiyatro oyunu veya müzik konseri biter, sanatçı ayakta alkışlanır, gazeteler "ayakta alkışlandı" diye yazar. Bunun bazen nasıl olduğunu Rutkay Aziz anlatıyor:

"Sanatçı alkışı sever ama alkışın dilencisi olmak kötüdür. Bazıları sahnede selamlama sırasındaki alkışı çok sever. Bir türlü sahneden çıkmaz mesela. Perde kapanır, seyirci tam ayağa kalkmışken bir daha perdeyi açarlar, kendileri için de "ayakta alkışlandı" dedirtirler."

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

REKTÖR

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü ve Tarih Profesörü Erhan Afyoncu, milli takımın Avusturya galibiyeti üzerine aşka gelip şu twitter mesajını attı:

"Viyana 341 yıl sonra düştü. Montella başta olmak üzere bütün futbolcularımızı tebrik ediyorum. Viyana önünde Kızılelma için can veren Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ve bütün ruhu şad olsun"

Osmanlı ordularının düşüremediği Viyana, Merih'in iki golüyle nasıl düştü Burası mizah olsa gerek...

Fakat şurası yanlış... Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Viyana önünde can vermedi... Ordu Belgrad'a çekildikten sonra İstanbul'dan gönderilen iki cellada orada boğduruldu...