Aklın yolunda

Kesip dosyaya koyduğumuz köşe yazılarını ara sıra gözden geçiriyoruz. Zamanında kim, ne yazmış. Rahmetli dostumuz Bekir Coşkun'un 22 Kasım 2012 tarihinde Cumhuriyet'te yayımlanan yazısı dikkatimizi çekiyor. "Kör gözlüm" başlıklı yazının giriş bölümünü aktarıyoruz:"Tanrı'nın insana gönderdiği en kutsal şey kitaplar değildir. Akıldır. Uygar dünyayı yöneten demokrasi kutsal kitaplarda yoktu. Sınıfların eşitliği, bedenin dokunulmazlığı, kadın hakları, insan hakları, laiklik, evrensel hukuk. Ne kullandığımız takvimler, ne organ nakilleri, ne radyo dalgaları, ne antibiyotikler, ne bilgisayarlar. Hiçbirisi kitaplarla gelmedi. Akılla geldi. Tanrı'nın insana verdiği en mübarek şey: Akıl. Onu sana veren işlesin diye verdi ya. Şu haline bak. Dünyanın en bereketli topraklarının üzerinde yarı tok yarı açsın. Ve dünyanın en katmer katmer kültürü üzerinde üretimden teknolojiden, sanattan, bilgi zenginliklerinden yoksun. Üzerindeki ceketin modelinden. Ayağındaki pabucun astarından. Gözündeki gözlüğün çerçevesinden. Bindiğin arabadan. Bereket beklediğin traktörünün ununu veren değirmenine kadar. Bir teki olsun senin değil. Aklını kullananların eseri."Yazı özetle diyor ki Bırak seni hiçliğe götürenlerin peşine takılmayı, aklın sesini dinle, onun götürdüğü yere git.İZMİR 1922Kurtuluş Savaşı İzmir'in kurtarılmasıyla noktalanırken, patlayan İzmir yangını konusunda son yıllarda epey tartışma izledik. İzmir'i kim yaktı Sorunun cevabı hâlâ karanlıktadır. Yunanistan ve Batı kaynakları suçu Türklerin üzerine atmak için gayretli bir çaba içinde görünürken, tarafsız yayına pek az rastlanır.Tarihi konulardaki araştırmalarıyla tanınan İzmirli gazeteci Yaşar Aksoy'un kitabı (İzmir 1922 Yangını - Kırmızı Kedi) bu açıdan önem taşıyor. Kitap yangın konusunda ABD'li Amiral Bristol, Fransız Amiral Dumesnil, İtfaiye Kumandanı Greskovich ve ABD Yardım Şefi Mark Prentiss'in gözlemleri ile Vatikan raporlarına dayanarak tartışma masasının eksik taraflarını tamamlıyor.Hamasete değil gerçeklere dayanan bir kitap çıkarmış ortaya Yaşar Aksoy. Eline sağlık.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6874991;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6874991;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarmelih-asikaklin-yolunda-6874991' });AYANA HATUNYaşamını artık Ege'de sürdüren gazeteci arkadaşımız Mustafa Mutlu, dördüncü romanı Ayana'yı da tamamladı, okurun beğenisine sundu. Yarı belge niteliğindeki kitap ne diyor Kendi anlatımıyla:" 'Türkler nasıl Müslüman oldu Gök Tengri'den ve Şamanizm'den nasıl vazgeçtiler Arapların İslam'ı yayma faaliyetleri sırasında kaç yüz bin Türk kılıçtan geçirildi' Soruların cevabını bulmak için Şamanizm ve Gök Tengri inanç sisteminin peşine düşen Sevil ulaştığı gerçekleri anlatmaya başladığında bu iki kadim dine satanizm gözüyle bakan milliyetçilerin hedef haline gelir.Büyük bir baskı altında kendisi gibi düşünen birilerini bulmaya çalışırken Sevil'in yolu Amasya'nın