Yok mu Ayşe'yi burslu okutacak bir tıp fakültesi

Türkiye günlerdir tıp fakültesini kazandığını söyleyerek ailesini, çevresini, hatta bence kendisini de kandıran, hastanede vakit geçirip ameliyatlara bile giren Ayşe Özkiraz'ı konuşuyor. Genç kız soruşturma kapsamında gözaltına alınmış. Özkiraz'ın ameliyathanede çekilmiş fotoğrafları üzerine Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da dün bir açıklama yaptı: "Göreve başlaması ve maaş alması gibi bir durum söz konusu değil. Bize herhangi bir belge, beyanda bulunmuşluğu yok. Bu, tamamen hastanede uzman arkadaşı sahte belgelerle sadece gözlemlemek amacıyla kendisine inandırmış olduğu anlaşılıyor" dedi. Herkes, tıp fakültesi öğrencisi numarası yapan Ayşe'yi ayıplıyor... Evet, sahte kimlik kartları falan derken işi biraz abarttığı ortada. Ama ben ortada tarif edildiği kadar dramatik bir durum olmadığını düşünüyorum. Hatta profesörlerin "Hastaneye ayak sürüyerek gidiyoruz" dediği bir ortamda Ayşe'nin meslek aşkının cesaretlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yok mu hekim olmak için yanıp tutuşan bu kızı burslu okutacak bir tıp fakültesi Olan olmuş. Kimse zarar görmemiş. Mimar rolü oynasaydı aynı çağrıyı güzel sanatlar fakültelerine de yapardım. Ama konu sağlık, tıp. Yalanın tehlikeli sonuçları olabilir mi diyorsunuz Haklısınız... Tüm dünya yalanın ve tıbbın yan yana gelmesinin ne büyük bir tehdit olduğunu pandemide yaşayarak gördü. Ekonomiden siyasete her alandaki olumsuz etkilerini de hâlâ hissediyoruz. O günlerde ekranlarda ve sosyal medyada verileri çarpıtarak, gizleyerek, manipüle ederek, korku saçarak yalan söyleyenler şimdi birer birer çark ediyorlar. Ama işlerinin başındalar. Bırakın halk sağlığını tehlikeye atmaktan haklarında soruşturma açılmasını, bir kişi de çıkıp kendilerine "Diplomanız çikletten mi çıktı" diye sormuyor. Resmi tedavi protokollerini bilimsel süzgeçten geçirmekten imtina eden hekimlerim mesleki yeterliliğini sorgulamıyor. Dolayısıyla kusura bakmayın... Bunca "gerçek doktorun", bilimin yerine ikame edilen akademinin