Yeni dünyada Avrupa kendini Türkiye'siz koruyamaz
Birleşik Krallık Başbakanı Starmer, Trump'ın Beyaz Saray'da kameralar önünde hırpaladığı Zelenski'yi sarılarak karşıladı. Ardından da Ukrayna'ya 3 milyar dolarlık yardım için imza attı.
Beyaz Saray'da yaşanan şokun ardından tek tek Zelenski'ye desteklerini açıklayan Avrupa ve İngiltere'nin Ukrayna'ya ilgilerinin sebebi ortada. Birincil tehdit ya da hedef olarak Rusya'yı görüyorlar.
Ne var ki bugüne değin Avrupa'nın yanında duran ABD'nin başına eski kıtayı hem ayak bağı hem de asıl tehdit olarak gören Trump geldi. Dahası Avrupa'nın düşman bellediği Putin'le anlaşma yolunda. Hatta Çin'le bile.
Böyle bir konjonktürde Brüksel'in on yıllardır kapıda beklettiği Türkiye'nin Avrupa'nın güvenliği açısından değerinin anlaşılmaması imkansız.
NATO'nun en güçlü ikinci ordusuna sahip Türkiye, Afrika'daki nüfus alanını kaybeden, Orta Doğu'dan silinen, Putin karşısında karizması çizilen, şimdi de Atlantik ötesinden sıkıştırılan Avrupa için can simidi.
Türkiye'nin, işlevini yitirmiş, bürokrasiye teslim olmuş Avrupa Birliği üyeliğinden falan bahsetmiyorum. O gömlek Türkiye'ye dar gelir. Ankara bu saatten sonra yenisi tasarlanacak bir birliğe girmek için ancak şart koşabilir.
Ya da AB'nin prangalarından kurtulup, üzerinde güneş batmayan imparatorluğun eski ufuklarına yelken açan İngiltere'yle yaptıkları gibi Türkiye için de bir ilişki modeli geliştirebilirler.
ABD'deki yeni yönetimle ciddi bir çıkar çatışması olmayan, Putin'le ilişkilerinin seviyesini muhafaza eden ve kutuplar arası bir pozisyona konumlanan Türkiye'nin önü hiç olmadığı kadar açık.
AMA BEN ÜNİVERSİTE MEZUNUYUM
20 yılda gökten zembille indiğine inanan bir nesil yetiştirdik.
Sürekli sitem ediyorlar, yakınıyorlar.
Belli ki ailelerinden, öğretmenlerinden böyle öğreniyorlar.
Geleceğe dair karamsarlıklarının sebebi ise kendilerini onla bunla kıyaslamaları.
Sömürgecilik döneminde çökülen serveti, üreten bir toplum yapısı inşa ederek muhafaza eden zengin devletleri örnek gösteriyorlar. Ama kapağı atma hayali kurdukları Avrupa'da, ABD'de, garsonluk ve paketçilik gibi vasıf gerektirmeyecek işlere girecek durumda bile değiller.
"Ben üniversite mezunuyum muslukçu benden çok kazanıyor" diyorlar.