Yeniden çözüm süreci olur mu

Gerçeklikle aramızda zaaflarımızdan kaynaklanan iki duvar var.
İlkinin tuğlaları, içinde bulunduğumuz sürecin, somut durumun ilanihaye devam edeceği algısı. Pandemiyi hatırlayın. İnsanlar ne çabuk girmişti havaya. Herkes "yeni normal" diyerek dayatılan rıza üretme mekanizmalarının gönüllüsü olmuştu.
"Nereye kadar aşı olmayacaksın" diye şaşkınlıkla soruyorlardı.
"Hep böyle mi yaşayacağız, elbet bu pandemi de bitecek" gibi sıradan bir gerçeği dile getirdiğinizde bile "hayalci" diye küçümseniyordunuz.
İnsanın ikinci zaafı da tarihin tekerrürden ibaret olduğuna inanması.
İçinde bulunduğu evreni bütünlükçü bir şekilde algılayabildiği yanılgısına sahip tek canlı olduğumuz için bu belirsizlikte güvenli limanlara ihtiyacımız var. Gelecek bilinmezliklerle dolu olduğu için huzuru, bildiğimizi ve kavradığımızı sandığımız tarihte arıyoruz.
Oysa bütün koşullar sürekli değişim içindeyken geçmişteki bir olayın tekrar edip aynı sonuçları vermesi imkânsız.
Son günlerin popüler konusu "Yeniden bir çözüm süreci olur mu" tartışmalarında da bu iki duvarın etkili olduğunu görüyoruz.
ABD'nin Kuzey Suriye politikalarının değiştiğine, PKK-YPG'nin boşa düşeceğine dair iddiaları görmezden geliyoruz. Oysa 40 yıl sonra Bağdat'ın PKK'yı terör örgütü olarak tanıması, ABD'nin onayı olmadan gerçekleşecek bir iş değil.
Trump'ın seçilmesinin beklendiği kasımdaki ABD seçimlerine kadar bölgede PKK için büyük belirsizlik hâkim. Durumun netleşip Trump'ın gelmesi halinde de statükonun devam edeceği kesin değil.
PKK'nın sınır dışına çıkmasının ve silah bırakmasının hedeflendiği çözüm sürecinin koşullarından hiçbiri de mevcut değil. Ve yekpare şekilde algılanan DEM-PKK içerisinde varlığını hissettiren hizipler var.
O günlerde Suriye'nin kuzeyinde kurulacak bir PKK devleti hayaliyle içeride çözüm masasını devirenlerin ellerindeki tek kozları bu kez oyları.
Son tahlilde bu sivil siyaset için önemli bir fırsat.
Bakalım bunu İmamoğlu'nun belediye başkanı olması için mi heba edecekler, yoksa Türkiye'de demokrasinin gelişmesi yönünde bir krediye çevirmeyi başarabilecekler mi


MERAL DANIŞ BEŞTAŞ'I ÇIKARMAYACAK KANAL MI VAR
DEM'in İstanbul Belediye Başkan adayı Meral Danış Beştaş, daha önce peşinden koşan kanalların şimdi kendisini aramadıklarını söylüyor.
Doğrudur. CHP medyası İstanbul'da Beştaş'ın alacağı her oyun İmamoğlu'ndan götürdüğünü düşündüğü için pek gönüllü olmayabilir.
Ama Beştaş bir telefon açsa hayır diyecek fondaş kanal mı var
Bence Meral Hanım'ın söyleyecek sözü yok, yerim dar diye yakınıyor.


İMAMOĞLU EKİBİ LEYLA ZANA'YA ÇOK KIZGIN
Çözüm sürecinde Kandil'e kadar gidip PKK'ya "Sakın silah bırakmayın, daha Kürdistan'ı kurmadınız" diye tavsiyede bulunan