CIA nasıl nüfuz mücadelesi yürüttüğü ülkelerde FETÖ gibi yapılanmalar üzerinden devlete paralel yapılanmalar dizayn ettiyse MOSSAD da ABD'de benzer bir operasyon yürüttü.
Türkiye, devletin kırcal damarlarına ta 1970'lerden itibaren sızmaya başlayan FETÖ'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın döneminde kurtuldu.
Sandıkta üst üste seçmenin çoğunluğunu konsolide eden Erdoğan, hem arkalarında güçlü halk desteği olmadığı hem de ABD'den çekindikleri için iktidarını bu CIA aparatıyla paylaşan seçilmişlerin yapamadığını yaptı. Cesurca askeri ve sivil bürokrasideki "yabancı unsurlara" neşter attı, insan kaynağı dersanelerini kapattı, kısacası arı kovanına çomak soktu.
15 Temmuz kalkışmasında da işlerini bitirdi.
ABD ise hala "paralize."
Washington'un başkenti de Tel Aviv.
Ne var ki İsrail'in Gazze soykırımından beri mızrak çuvala sığmıyor.
Demokratıyla, Cumhuriyetçisiyle Amerikan kamuoyu bir dönem Türkiye'deki havayı akla getirircesine "vesayet tartışması" yapıyor. Ülkelerinin, soykırıma ortak olmak da dahil İsrail'in yükünü omuzlamasına isyan ediyor.
Görüyorsunuz, merkez medya bile bu dalgaya direnemedi. Washington Post'un internet sitesini açtığınızda karşınızda Filistin'de öldürülen 13 bin 500 çocuğun isminin çıkması az şey değil.
Ve Beyaz Saray'da da İsrail'in emrine amade müsesses nizamdan iktidarı söke söke almış, bu uğurda mermilere kafa atmış bir Başkan var.
Aşağıdaki sözler de ona ait:
"İsrail Kongre'de herhangi bir oluşum, organ, şirket ya da devlet arasında gördüğüm en güçlü lobiydi. İsrail en güçlüydü. Bu inanılmaz. Eskiden İsrail hakkında kötü konuşamazdınız, politikacı olmak istiyorsanız İsrail hakkında kötü konuşamazdınız. Ama bugün... Gerçekten de bu durum değişti. İsrail gördüğüm en güçlü lobiye sahipti. Kongre üzerinde tamamen kontrolleri vardı, şimdi ise yok."
Trump'ın önünde iki yol var.
Ya MOSSAD'ın Epstein şantajı gibi salvolarına pabuç bırakıp salvolar yaparak en yakın ekibinden sonra tüm MAGA tabanını kaybedecek. Ara seçimlerde topal ördeğe dönecek. Tarihe ömrünün sonbaharında eline geçirdiği mucizevi fırsatı heba edip skandallarla hatırlanacak bir başkan olarak geçecek.
Ya da "ölümden öte köy yok" deyip ABD'yi gerçekten bağımsızlaştırmak, sık sık atıf yaptığı "kuruluş ayarlarına" döndürüp efsane olacak.
***
ÖZGÜR ÖZEL SU SAMURUNUN UYKUSUNU AÇTI
Yargının yürüttüğü yolsuzluk soruşturmasını sonlandırmak için mitinglerine aralıksız devam eden Özgür Özel geçtiğimiz günlerde iktidarı "sokağa çıkmakla" tehdit etmişti.
"Uykumuz geliyor dağılıyoruz, dağılmayabiliriz de!"
Özel uyur, su uyur düşman uyumaz. Ana muhalefet liderimizin açıklaması da Türkiye'ye dönmek için aportta bekleyen firari FETÖ aparatlarının uykusunu açmış.