15 yıl kadar önceydi. Ankara'da Meclis kavşağındaki polis çevirmesinde emniyet kemeri takmadığım için ceza yedim.
O gün bugündür arabaya biner binmez yaptığım ilk iş, ister şoför ister yolcuğu koltuğunda olayım, emniyet kemerimi bağlamak.
Cezayı kesen o polisten Allah razı olsun. Biraz da gençlik kafasıyla lüzumsuz bir prosedür olduğunu düşündüğüm emniyet kemerinin işlevini düşünmemi sağladı.
Bir ay önce de Vadi İstanbul'da onca vale parası vermeyeyim diyerek yol kenarında park etmiş otomobillerin arasına demir atıvermiştim.
Yağmurdan kaçarken doluya tutuldum, 1000 liraya yakın ceza geldi.
Olayın sıcaklığı henüz sürdüğü için "Allah razı olsun" diyemiyorum. Hem zaten cezayı kesen insan mı yapay zeka mı onu da bilmiyorum. Ancak bundan sonra park yeri seçerken daha seçici olacağımı söyleyebilirim.
Bende durumlar böyle. Araç sürerken trafik kurallarına uymaya çalışırım. Sinyalimi mutlaka kullanırım, yayalara ve diğer araçlara yol veririm, kavşaklardaki ışıklarda geçiş hakkı bende olsa bile trafiği tıkayacaksam ilerlemem, emniyet şeridine girdiğimi hatırlamıyorum vs.
Ama tabii arada hız sınırını aşmak gibi hatalar yaptığım, ceza yediğim oluyor elbette.
Geçen gece de otomobille Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden geçerken boş boş yol gözüme çok cazip göründü. Sonra birden aklıma yeni trafik cezası düzenlemesi geldi. Neme lazım, diyerek bir sağ şeride geçtim.
Sizde durumlar nasıl Bugüne kadar ödediğiniz cezalar caydırıcı oldu mu yoksa aynen devam mı
KURALLARA UYAN YÜZDE 99'UN HAKKI
Sosyal medyada herkes trafik cezalarındaki yeni düzenlemeden yakınıyor.
Öyle ki, Ak Parti'yi "Dost tavsiyesi, oy kaybedersiniz" diye uyaranlar, iktidar ve muhalefet seçmeninin ikinci kez bir konuda hemfikir olduğunu iddia edenler var.
Mutabık kaldıkları ilk meseleyi de hatırlıyorsunuz. Oy birliğiyle Marmaray'daki bir kavgada bugün özür diledikleri mavi gömlekli genci linç etmişlerdi.
Dolayısıyla ben bu mesele üzerine kafa yorarken de genel eğilimden ziyade, pandemi tiyatrosundan beri çalıştığına ikna iyice olduğum "geleneksel" yöntemlerime başvuruyorum.
Deneyimlerinden yola çıkarak içimden gelen sesi dinliyorum.
Yüz yüze görüşmelerimden aldığım yorumları dikkate alıyorum.
Örneğin bayramda yola çıkan arkadaşlarımın hepsi, yeni düzenlemeyle birlikte trafikteki sürücülerin daha dikkatli davrandıklarını anlatıyorlar.
İstatistikler de kanaatimi oluştururken başvurduğum verilerden.
Ulaştırma Bakanlığı verilerine göre, arife günü toplam 2 milyon 591 bin 34 araç otoyolları kullandı. İçişler Bakanlığı ise radar kontrolleriyle 23 bin 275 araca hız ihlali nedeniyle işlem yapıldığını, bu rakamın toplam trafiğin yalnızca yüzde 0,9'unu oluşturduğu açıklandı.
Yüzde 99 kurallara uymuş.
Bu arada ağzını açan batı ülkelerindeki trafiğin medeniliğinden dem vuruyor ama ABD'nin hız sınırına aşanın ters kelepçelendiğinden bahseden yok.