Tercih değil mecburiyet
İmralı'da Öcalan'la görüşen heyette yer alanlardan biri, Halk TV'ye konuşmuş.
Bir yanlış anlaşılma olmasın diye altını özenle çiziyor:
"Öcalan, PKK'ya silah bırakma çağrısı göndermedi."
Tabii, uyarmak lazım, sonra çağrı yapıldığını sanıp yanlışlıkla silah bırakan teröristler olabilir!
İyi de İmralı'da yaptığınız görüşmenin ardından Öcalan'ın ağzından "Çağrıyı yapmaya hazırım" ifadesini kamuoyuyla paylaşan sizsiniz.
Öcalan'ın "Yapmaya hazırım" dediği çağrı, süreci başlatan Bahçeli'nin "Öcalan çıksın PKK'yı dağıtıyorum diye haykırsın" sözüne cevap değilse ne
Adadaki yüz yüze görüşmede PKK'yı dağıtmaması için ikna edemediğiniz Öcalan'ı, dışarıda emrivakilerle süreçten koparmak mı istiyorsunuz Aynı televizyona konuşan bir başka DEM'li ise "Öcalan hazırım dediğine göre beklenen adımlar atılmamış" diyor.
Evet, Öcalan'ı PKK'yı dağıtmaya ikna etmek DEM'lilere "evet" dedirtmekten kolay görünüyor.
"Sırtımızı dayıyoruz" dedikleri, "Sizi tükürüğüyle boğar, tükürüğüyle..." diye adına efelik tasladıkları, velinimetleri PKK silah bırakır diye ödleri kopuyor.
Ama korkunun ecele faydası yok.
PKK tüm enerjisini, kaynaklarını kanalize ettiği Suriye'nin kuzeyinde uzatmaları oynuyor. Elinde avucunda ne varsa Şam'a kaptıracak. Ülkede devrim yapıp iktidarı alan HTŞ bile kendini lağvederken Suriye'de PKK'ya kim müsaade eder