Tekerrür eden tarih değil CHP'nin aymazlığı

Bugünlerde CHP'li gazetecileri okurken, YouTuberları dinlerken sanki 15 yıl önce yazdıklarıma göz atıyormuş gibi hissediyorum.
2010 yılında Kemal Kılıçdaroğlu'nun kaset operasyonuyla bir gecede CHP genel başkanlığına oturtulmasına dair ne söylediysek birebir tekrar ediyorlar.
Oysa o günlerde, bugün ancak farkına varabildiklerini dillendirdiğimiz için demediklerini bırakmamışlardı.
Bizler CHP düşmanıydık, anlattıklarımız da komplo teorisi.
Evet, tıpkı bugün olduğu gibi...
Şimdi de CHP'nin partiye yabancı unsurlar tarafından dizayn edildiğini söyleyenlere karşı aynı refleksi gösteriyorlar.

***

Düşürüldüğü tuzağın etkisiyle sağlığı bozulan rahmetli Deniz Baykal, olan biteni geç de olsa anlaşmıştı.
Keşke bugünkü itirafları, yüzleşmeyi de görebilseydi. CHP'yi ele geçirip başını yiyen çarkın, bu mekanizmanın üzerinde yükselen Kılıçdaroğlu'nu da saf dışı bıraktığına şahit olsaydı.
Neyse ki Deniz Beyin kızı Aslı Baykal hayatta. Bir süredir de aktif şekilde görüşlerini paylaşıyor.
Aslı Hanım babasının başına ne geldiğini o günlerde kavrayabilmiş miydi bilmiyorum. Ama dün sosyal medya hesabından yaptığı şu paylaşım bugün kafasında hiçbir soru işareti kalmadığını gösteriyor:
"Belediye başkanlığından yani 2014 yılından başlayarak sistem kurmakla suçlanan İmamoğlu, kendini aklama yazısı yazmış ve nedense hikayesini anlatmaya 2009'da ilçe başkanlığına atama ile getirildiği dönemden başlamış. Böylece her başı sıkışan gibi, rahmetli Deniz Baykal'ı hikayesine yerleştirmeyi başarmış. Baykal, 2010'da kaset olayından sonra yaptığı etkileyici istifa konuşmasının bir yerinde Pensilvanya'dan aldığı üzüntü mesajlarına inandığını da söylemişti maalesef. Kandırma yetenekleri çok yüksek. Güçleri bu yeteneklerinden geliyor. Kanmamayı ve uyanmayı başaranları iyi dinlemeliyiz."