Peki şimdi ne olacak Özgür Bey
Özgür Özel, İmamoğlu'nun İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında tutuklandığı 19 Mart'tan beri her türlü resti çekti.
Sokağa çıkardığı insanlara, polis barikatlarını işaret edip "Yıkın geçin" dedi.
Ekonomik boykot düzenlemeye kalktı.
İç savaş ve darbe imaları yapmakta bile tereddüt etmedi.
Avrupa'da Türkiye aleyhine kampanyalara soyundu.
Dün de yine 1 Mayıs vesilesiyle sokaktaydı.
Ne var ki Özel liderliğindeki CHP, seferberlik halinde sokağa indiği hâlde son yılların en düşük katılımlı ve coşkusuz 1 Mayıs'ına şahit olduk.
Özel'in, başkanın elini hevesle kapıp havaya kaldırdığı Türkİş ve diğer sendikalar olmasa alanlar boş kalacaktı.
Şimdi sırada ne var Özgür Bey
Her tuşa bastınız.
Siyasetin bel altı yöntemlerine bile tenezzül ettiniz.
Elinizi, potansiyelinizi açık ettiniz.
Üstelik seçimlere daha çok var.
Daha da fenası rakibinizin sıradaki hamlelerine dair en ufak bir fikrinizin bile olmadığını tabanınız da anladı.
YA GANJ'A YA İZMİR KÖRFEZİ'NE GİRECEKSİN DESELER...
Dün Anadolu Ajansı'nın İzmir Buca'dan geçtiği görüntüleri dehşetle izledim.
Hindistan'ın bir buçuk yıl önce gezdiğim arka mahallelerini andırıyor.
Hindistan kıyasım abartılı mı geldi
"Bırak Buca'yı, Karşıyaka'ya, Kordon'a gel" mi diyorsunuz
Hayhay... Gelelim ve şehrin göbeğinden İzmirlilere soralım.
"Ya Ganj Nehri'ne ya Körfez'e gireceksiniz" deseler cevabınız ne olurdu
ŞENER HOCA BİLMEYE DEVAM EDİYOR
İstanbul'daki son 6.2'lik deprem, 1999'dan beri İstanbul yıkılacak diye korkutanların felaket tahminlerini revize etmesini sağladı.
Deprem adamlarının, en güçlü argümanı olan asırlar önceki depremleri anlatan tarihçiler de fikir değiştiriyorlar.
"Şimdi bir itirafta bulunayım" diyen Murat Bardakçı da son yazısında şunları yazdı:
"İstanbul'un her 250 senede bir sallandığı ve bu uğursuz periyodun bin küsur seneden buyana hiç şaşmadığı iddiasını ortaya atıp savunanlardan biri ben idim! Ama, son yıllarda daha çok belgeyi ve bu belgelere dayanılarak yapılmış önemli çalışmaları gördükçe kanaatim değişti. Zira, İstanbul'un altıda birini yıkan 1894 felâketini göz ardı etmiştik. Artık böyle düşünen sadece ben değilim... 250 senelik periyodu gündeme getiren Prof. Erhan Afyoncu da şimdi benimle aynı kanaatte."
Evet, yabancı bir iki bilim adamının yazdığı 250 yıllık periyot masalının Türkiye distribütörü olan Celal Şengörler akademide de toplumda da inandırıcılıklarını kaybediyorlar.
Richter'i Richter'ine son depremi bilen ve "Marmara'da daha büyüğü olmayacak" diyen Profesör