Özel hastanelere bu aşırı ilgi neden

Türkiye katakulliyle, rüşvetle, tehditle devlet hastanelerinden özel hastanelere yoğun bakım hastası bebekleri taşıyan, faturaları şişiren, ölümlere neden olan Yenidoğan çetesini konuşuyor.
Soruşturma derinleşirken dün adı geçen hastanelerden 9'unun ruhsatının iptal edildiği açıklandı.
Kamuoyunun konuya ilgisi yoğun, zira konu sağlık. Ve dünkü yazıma gelen yorumlardan, vatandaşın şikâyetinin sağlığın ticarileşmesinden olduğunu anlıyorum. Herkes özel hastanelerin hastaya yağlı müşteri muamelesi çekmesinden, istenen gereksiz testlerden, aşırı tedaviden, kazık faturalardan yakınıyor.
Bülent Cankurt'un Günaydın'daki yazısında bahsettiği olay durumun bir fotoğrafı:
"Eda-Sarp Evliyagil çiftinin oğulları Can Pars'ın eline okulda kıymık batmış. Eda Hanım da oğlunu okuldan alıp o ünlü grubun Maslak'taki hastanesinin acil servisine götürmüş. Görevliler kayıt yaparken fiyatı da söylemiş. Eda Hanım'dan o kıymığı çıkarmak için ne kadar istemişler biliyor musunuz Tam tamına 15 bin TL."
Aile daha sonra bir eczaneye gidip çocuğun elindeki kıymığı ücretsiz aldırmış.
Bu işin bir boyutu. Peki, sosyal sağlık sistemimiz, devlet hastanelerimiz dünyada parmakla gösterilirken, herkesin aile hekimi varken nedir bu özel hastanelere ilginin sebebi
Evet, tam yeri geldi ama korkmayın yine pandeminden bahsetmeyeceğim. İnsanları hastalık hastası, test manyağı, serum müptelası yaptınız, hastaneleri "uğrak yerine" çevirdiniz demeyeceğim.
"Bir bademcik ameliyatı için vatandaşın donunu alan Avrupa ülkeleri sevkleri, testleri, tahlilleri neden bu kadar sıkı tutuyor Onlar sosyal devlet değil mi" diye de sormayacağım.
Pazar pazar içinizi karartmayacağım, onun yerine bugünlerde hekimler arasında revaçta olan bir fıkra var, onu anlatacağım. Yaşandığını söyleyenler de var:
Devlet hastanesinin birinde hekim, sırası gelen hastayı çağırmak için kapısını açar. Bir de ne görsün, her günkü üç hastasından biri yok! Bekleme salonundaki kadınlara sorar:
Hayırdır, Hayriye Hanım nerede
Kadınlar örgülerinden başını kaldırıp sakince cevap verirler:
Merak etmeyin doktor bey, hasta. O yüzden gelemedi.
Hekimin aldığı cevapla içi rahatlamış mıdır bilmiyorum. Ama hizmetin bile fazlasının zarar olduğu, bir süre sonra değersizleştiği, alanı da vereni de tatmin etmediği kesin.

YENİDOĞAN ÇETESİNE KIZIP TESTİYİ KIRMAYIN
Yenidoğan çetesi denilen kansızlara kızıp çok kritik bir iş yapan yoğun bakımcıların işlerini daha da zorlaştıracak bir atmosfer yaratmamaya özen göstermeliyiz.
Sağdan soldan trollerin, felaket tellallığından, korkudan prim yapan Youtuber'ların, anchorwoman'ların gazıyla işini layıkıyla gören, dürüst sağlık personelini tümden gömmeyelim.
Bu meselenin kriminal bir vaka olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.
Görüşlerini aldığım bir yoğun bakım hekimi, "Bu olayın sonuna kadar üzerine gidilmeli, tekrar etmemesi için tedbirler alınmalı, düzenlemeler yapılmalı. Ama bu linç havası, yoğun bakım hekimlerinin, hastanelerin inisiyatif almasını engelleyecek bir toplumsal anksiyeteye neden olmamalı" diye uyarıyor.