O bu değil de ucuz atlatmışız

Korona bahanesiyle yeniden kapanan, olağanüstü hâle geçen Çin'den akla ziyan görüntüler geliyor. Tiananmen Meydanı'ndan beri adeta ölüm uykusunda olan Çinliler bile ilk kez faşizmi protesto etmek için sokağa çıkıyorlar. Malumunuz, benim için şaşırtıcı bir durum yok. Pandeminin başından beri şahit olduğum bu insanlık manzarasının absürtlüğünü yazıyorum. Yeni bir durumla karşı karşıya değilim. Ne var ki, çok değil 1-2 yıl önce Çin'deki görüntüleri bizzat yaşayan, dahası bu faşizmi "bilim" diyerek mantıklı ve makul bulup destekleyen kitlelerin "hayreti" oldukça ilgimi çekiyor. Bu kadar da olmazmış. Pardon, ne kadar olur mesela İzinsiz sokağa çıkanların, aşı olmayanların, maske takmayanların işinden atılmasını, yetmezse de içeri tıkılmasını savunacak kadar aklını mantığını yitirdiğini ne çabuk unuttun Az şey miydi sence "Liberalim" diyen yazarlar bile "Aşı olmamak, sinema salonuna girip bomba bırakmak gibidir" diye yazdılar. Profesör olmuş hekimler, ekranlardan "vatan haini" dedikleri aşısızlara "Kız bile vermeyeceğiz" diye saçmaladılar. Sen de alkışladın. Tamam, daha dün ortağı olduğun akıl tutulmasına bugün gülüyorsan bu iyi bir şey. İyileşiyorsun demek ki. Ama abartma bence. Zira bu ağzın açık hayrete düşmeler falan hiç ders almadığının, aynı yerden ısırılmaya müsait olduğunun göstergesi. Neyse... Çin'in sokaklarında kaydedilen anüsten zorunlu PCR testi görüntülerine bakıyorum da ucuz atlatmışız dostlar... Bu da tesellimiz olsun bari. ÖYLE DEME LAZIM OLUR İki gündür, "Tıp öğrencisiyim" diyerek çevresini kandırdığı için gündem olan Ayşe Özkiraz vakası üzerinden hepimizi esir alan linç kültürünü eleştiriyorum. Ve gelen tepkilerden tüm dünyayı kasıp kavuran bu popülist dalganın gücünü hissettiğim için "Ne kadar yazsam az" diyorum. Evet, eline taş almış bekleyen yığınların, gerçeğe ulaşmanın şartı