Kral Faysal'dan Erdoğan'a...

"One minute" çıkışının ardından 2010 yılında Kral Faysal Ödülü'nü alan Cumhurbaşkanı Erdoğan dün, Kral Faysal'dan bu yana İsrail'e karşı en sert ekonomik yaptırım kararını açıkladı.
Biliyorum, Suudi yönetimi deyince aklınıza pek de iyi şeyler gelmiyor. Haklısınız da...
Ancak Mekke ve Medine gibi "kutsal toprakların" üzerinde olmasına rağmen ABD'nin bölgedeki en sadık müttefiklerinden olan Suudi Arabistan tarihinde "kral adamlar" da vardı.
Ve şüphesiz, Ortadoğu'nun İsrail-Filistin meselesi yüzünden diken üstünde olduğu 1964 yılında Suudi Arabistan'ın tahtına geçen Faysal bin Abdülaziz onlardan biriydi.
Kral, İsrail yayılmacılığının durdurulması için taşın altına gerçekten elini sokmuş, ülkesinin yegâne gelir kaynağını elleriyle kesmiş, dünyaya petrol ihracatını durdurmuştu.
Kral Faysal'ın radikal adımı karşısında ABD'nin darbe yapacağı ülkeleri son kez uyarmak için gönderdiği Henry Kissinger soluğu Riyad'da aldı.
Kissinger daha sonra görüşmeyi şöyle anlatacaktı:
"Kral Faysal oldukça sinirli görünüyordu. Aramızda bir diyalog başlayabilmesi ümidiyle esprili bir dille ona, 'Uçağımın yakıtı bitti, uçağın deposunu doldurmak için emir verirseniz uluslararası fiyatından ücretini vermeye hazırım' dedim. Kral gülümsemedi ve kafasını yukarıya kaldırarak sert bir şekilde bana şunları söyledi: 'Ben yaşlı bir adamım, ölmeden önceki tek dileğim Mescid-i Aksa'da iki rekât namaz kılmaktır! Sen bu konuda bana yardımcı olabilir misin'"
Bugün torunları, "ABD patentli reformları yapmazsak bu topraklarda tutunamayız" dese de Kral Faysal şu sözleriyle tarihe geçti:
"Tabii ki petrol kuyularımızı bombalayabilirsiniz. Fakat unutmayınız ki biz ve atalarımız hurma ve deve sütüyle yaşıyorduk, yine öyle yaşayabiliriz; ancak artık siz petrolsüz yaşayamazsınız."
Yüksek enflasyon nedeniyle ekonomik açıdan zor günler geçiren Türkiye'nin İsrail'le ticari ilişkileri tamamen keserek omuzladığı yük, yalnızca bulunduğumuz coğrafyaya değil, Filistin'in yanında duran tüm ülkelere örnek olmalı.
Bu arada, Erdoğan'ın net duruşuna rağmen Türkiye'yi İsrail'in bir numaralı destekçisi ilan eden "mücahitler" de artık "Millet aç, Filistin'le oyalıyorlar" moduna geçebilirler.


DEM'DEN KÜRT VALİYE 'BİLİNMEYEN DİL' PROTOKOLÜ
Görüntüleri izlemişsinizdir. Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin Erbil Valisi Amid Koşnav, Diyarbakır Belediyesi ziyaretinde DEM'li yöneticilerle tercüman aracılığıyla diyalog kuruyor.
Hayırdır, çoğunluğu Kürtçe bilmeyen vekillerden oluşan Meclis kürsüsünde bile Kürtçe konuşmalar yapmayı seven, seçildikleri kentlerde Kürtçe tabelalara teşvik veren DEM'lilerin dili mi tutuldu
Yok mu koca belediyede bir tane Kürtçe bilen adam da telaşla tercüman arıyorsunuz
Eğer, Koşnav'a Barzani'nin adamı diye