Kemal Bey yapabilir mi bilmiyorum ama biri yapmalı

Gözler, CHP eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve Kemal Kılıçdaroğlu'na yakın delegelerin, CHP kurultayının iptali içi açtıkları davanın bugünkü duruşmasında.
38. Kurultay ile ilgili "Mutlak butlan" (yok hükmünde) kararı çıkarsa partinin bir önceki genel başkanı olarak Kılıçdaroğlu tekrar başa geçecek.
"Kayyum atanacağına ben gelirim" diyen Kılıçdaroğlu, "Partiye sokmayız" diyen cılız seslere karşı "kimi nereye sokmuyorsunuz" resti çekiyor. "Genel başkan neredeyse genel merkez orasıdır" diyor.
Doğru söylüyor. Delege bir gecede havaya girer. CHP'yi 13 yıl yöneten Kemal Bey de bu işleri çok iyi bilir. Yakın çevresinden edindiğim bilgilere göre mahalle teşkilatlarından başlayarak yeniden yapılanma için hazırlıklara da başlamış durumda.
Eğer mahkeme kararı bir daha ki duruşmaya (bir hafta sonrasına ya da eylüle kadar) ertelerse de partideki yarılma derinleşecek.
Mevcut yönetimin böyle bir sonuç karşısında Kılıçdaroğlu'nun partiden ihraç edilmesine kadar varacak hamleler üzerinde çalıştığını duyuyoruz. Ancak bu formülün, sadece Kemal Bey'in püskürtülmesine yarayacağı, olası bir kayyum kararına çözüm olmayacağı ortada.
Kılıçdaroğlu'nun partiyi yolsuzluk soruşturmasından tutuklu olan İmamoğlu'nun kayyumu olarak yöneten Özel'den alması CHP'ye derman olur mu bilmem ama biri artık bu işi yapmalı.
Akçeli karanlık işlere girip dışarıdan kumandayla yönetilmeye müsait hale gelenlerden Türkiye ana muhalefetini kurtarmalı.
Faturasını hepimiz ödüyoruz.

TROL DİYEMEZSİN SEN KENDİN ETTİN
Sözcü dün şöyle bir haber geçti:
"Mansur Yavaş: Bu saatten sonra Kılıçdaroğlu'yla görüşmem."
Ne var ki Yavaş gazetenin haberini anında yalanladı.
Sözcü özür dilemese de haberi silip, yenisini yayımladı ama aslında gerek de yoktu.
Zira haberin altına doluşanlar "böyle bir sözüm yok" diyen Yavaş'a "Var, iyice bir araştırın derim", "Hayır, var" diye cevaplar veriyorlardı.
Kabul etmeliyiz ki CHP'li siyasilerin işi gerçekten zor. Karşılarında partilerin yanlışına yanlış doğrusuna doğru diyen, yerel seçimlerde şahit olduğumuz üzere partisine mesajı sandıkta veren AK Partililer gibi bir kitle yok.
Ne var ki Erdoğan nefretiyle politize ettikleri bu insanları çıldırtan da yine kendileri.
Rüzgar eken fırtına biçermiş. "Trol bunlar" deyip işin içinden çıkmak kolay.