Dün Maltepe'deki, yolsuzluk soruşturmasından tutuklanan Ekrem İmamoğlu'na destek için yapılan mitinge kaç kişinin katıldığı tartışılıyor.
"Nüfusun yüzde 1.5'i ila 2'si (17 milyon mu yapıyor) orada" diyen de var, "Maltepe'deki mahşeri kalabalık, Muharrem İnce'nin efsanevi Maltepe mitinginden fazla" diyen de.
Pek çok kişinin atıf yaptığı İnce'nin 2018 cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde düzenlendiği mitinge kaç kişi katılmıştı Spekülasyonları unuttum. Önemi de yok.
Ama o kalabalık mitingin, Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesine büyük katkısı olduğunu çok iyi hatırlıyorum.
Zira alandan yükselen AK Parti tabanına yönelik tehditler, anketlerin kararsız dediği seçmeni Erdoğan'ın çevresinde konsolide etmişti.
Şimdi seçim arifesinde değil, bayram arifesindeyiz ve sahnede Özgür Özel var.
Ama nefret ve tehdit konusunda değişen hiçbir şey yok.
Görmediniz mi dün CHP'li olmadığından şüphelendiği işadamlarını, sahiplerinin AK Partili olduğuna kanaat getirdiği Türk markalarını kitleye hedef gösteriyordu.
İşinde gücünde, yasalara uygun olarak ticaretini yapan vatandaşları, sırf bir yolsuzluk soruşturmasında şüpheliye peşinen kefil olmadıkları için tehdit etmek olacak iş mi
Ne var ki, ana muhalefetin iktidar olmadan dayattığı "söyleme mecburiyeti" karşısında nedamet getirenleri listeden çıkaran Özel, işi kebapçılara kadar getirdi.
İstanbul'un en eski ve meşhur kebapçısı Günaydın ne yapmış olabilir, Özel'in sekreterinin sipariş ettiği lahmacununu mu geciktirdi, bilinmez.
Nusret'in kapısına da Ferit Şahenk gidiyor diye çarpı atmış olabilir. Ama Özel'in, iktidarı "ne için" istediğini vatandaşın gözüne sokan, uyandıran nefret söylemiyle kendi kuyusunu kazdığı kesin.

WİLDERS TÜRKİYE'DE YAŞASA CHP'Lİ OLURDU
Hollandalı bir faşist var. Okunuşunu bilmiyorum adı Geert diye yazılıyor. Soyadı Wilders.
Ülkesinde