İktidardan istenenleri anladık, peki ya CHP ne verecek

İktidara yakın bazı çevrelerde sanki parlamenter sisteme dönmüşüz de genel seçimlerin ardından istikşafi koalisyon görüşmeleri sürüyormuş havası hâkim.
Konuşanlar CHP'li değil ama madde madde deklare ettikleri uzlaşma şartları, muhalefetin uluslararası çevrelerin de desteğini alan temel siyasi argümanları.
Çok da heyecanlılar. Tek konuları bu. Öyle ki CHP'ye yönelik eleştirilerini devam ettirenler, yeni normale, oluşan uzlaşı atmosferine zarar vermekle suçlanıyorlar. Kaostan, çatışmadan beslenmekle falan itham ediliyorlar.
Havaya baktıkça aklıma çözüm sürecinde trafik çevirmesine ehliyetsiz yakalanan Diyarbakırlı vatandaşın, polise "Hani barışıyorduk memur bey" diye yakınması geliyor.
Tamam anladık, empati yaptığınız muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan atmasını beklediği adımlar var. Ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk talepler arasında bazı mahkûmların serbest bırakılması gibi siyasi talepler de bulunuyor.
İyi de Özgür Özel bile Erdoğan'dan randevu isteyeceğini açıklarken koşul öne sürmedi. Sürmesi de düşünülemezdi. Zira görüşme teklifi kendisinden gelmişti. Peki, sürecin siyasi aktörlerinden önce diyaloğa şart koşmanın, atın önüne arabayı koşmaktan ne farkı var
Ayrıca merak ediyorum... Madem siyasi partilerle polemiğe girecek kadar mevzuyu önemsiyorsunuz, Türkiye ve Cumhur İttifakı için neyin iyi neyin kötü olduğunu görecek kadar sürecin içindesiniz, söyleyiverin bizim de kafamız netleşsin.
Şartlarınızın iktidar cephesinde kabul görmesi hâlinde muhalefet hangi adımı atacak
Bakıyorum da arzuhalcilerin arasında bundan bahseden yok


ÖZGÜR ÖZEL NE YAPIYOR
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmek üzere AK Parti Genel Merkezi'ne giden Özgür Özel turlarına devam ediyor. Dün de MHP'nin konuğuydu. Devlet Bahçeli'yle 45 dakika görüştü.
CHP'yi yüzde 25 bandına hapseden siyasi tarzın dışına çıkmak için denenmiş formülü uygulayan Özel, kendisi açısından doğru olanı yapıyor. Partisinin ve kendisinin Türkiye'yi yönetebilecek siyasi olgunluğa sahip olduğunu, yıllardır teamüle dönüşen ve tabanı konsolide etmekten başka işe yaramayan inatları bırakacağını göstermek istiyor.
Kolay iş değil, ancak son derece rasyonel bir siyasi strateji olduğu açık.
Dün de Özel'in gündemi, Erdoğan'la görüşmesine kılçık atan İmamoğlu taraftarı kalemlerin piyasaya sürdüğü, "2028'de aday olmak için uzlaşı arıyor" iddialarıydı. Erdoğan'la zirvesinin ardından görüştüğü Kılıçdaroğlu'nu gömen Özel şunları söyledi:
"CHP'nin Genel Başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmak, CHP'nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun..."
Peki bu çıkış "Özel ne