Eyvah, Türkiye'nin ekseni Batı'ya kayıyor!

Okyanus ötesinden gelen doludan kaçanın gözü Türkiye'nin açtığı şemsiyede.
Görüyorsunuz, anlatmaya gerek yok, kapıda kuyruk var. Papa da yola çıkmaya hazırlanıyor.
Bizler bu gidişattan mutlu oluyoruz. Normal olan da bu değil mi Küresel sorunların çözümünde vatandaşı olduğumuz Türkiye'nin başaktör olarak konumlanmasına kederlenecek değiliz ya.
"Erdoğan, Batı'yı parmağında oynatıyor" diye yakınanlar da var.
Yok, ecnebilerden bahsetmiyorum. Trump öncesi dünyada Batı'nın iktidar vaadiyle parmağında oynattığı, fonu verip düdüğünü çaldığı Türkler bunlar. Aralarında Alman devletinin resmi propaganda kanalı DW'de Türkçe bildiği için tetikçiliğe kabul edildiği hâlde bugün utanmadan "gazetecilik" normlarından bahsedenler de var.
Elbette, düzenin değiştiğinin, ABD'de 11 Eylül 2001'de yaşanan darbeyle başlayan müesses nizamın çatırdadığının onlar da farkında. Ama son bir umut, eski sahiplerinden medet umuyorlar:
"Erdoğan'a inanmayın. Sizi Rusya'dan korumaz" diye yırtınıyorlar.
Ne acıklı bir hâl değil mi
Türkiye'yi AB'ye entegre etmek için formül arayan eski patronlarının gardını indirmesi yetmiyormuş gibi, ABD'de de işler kendileri için çığırından çıkıyor.
Trump, yıllardır bunları ve ABD'nin operasyon çektiği ülkelerdeki mecraları fonlayan USAID'in fişini çekti.
Dünyanın çeşitli ülkelerindeki "kullanışlı aptallar" (useful idiot) arasında pay edilen milyarlarca dolardan söz ediyoruz.
Kara delikleri kapatsın ve mümkünse agresif olsun diyerek Elon Musk'ı Verimlilik Bakanı yapan, gümrük vergileri üzerinden haracını artıran Trump, bir işe yaramayan ve astarı yüzünden pahalıya gelen bu tiplere sentini kaptırır mı Üstelik bu faydasızların, ülkesinde savaş açtığı Voke tayfasının kötü bir muadili olduklarını bile bile.
Görüyorsunuz Trump'ın atadığı yeni FBI başkanı, bugüne değin hükümetlere komplo yapmakla da meşgul olan kurumun memurlarını polislik yapmaları için sokağa davet ediyor.
Beyaz Saray'ın kontrolüne sokulmaya çalışılan CIA'yı sorarsanız, Türkiye'de darbeler tertipleyen o eski hâlinden eser yok sanki.
Artık sığıntılık yapacakları, omuzdan ülkelerine ateş açacakları başka bir yer de kalmadı.
Yıllarca Erdoğan ile Putin arasındaki diyaloğu, Türkiye'nin ekseni kayıyor diye mahkûm etmeye çalışmasalar belki Rusya kendileri için bir pazar olabilirdi ama...


GOOGLE DOĞURURKEN İNANIYORDUNUZ ÖLÜNCE Mİ...
Nakdi Amerikan yardımının kesilmesi ve Avrupa'nın önceliklerinin değişmesiyle kapanan, kapanmanın eşiğine gelen internet mecralarıyla ilgili haberleri okuyoruz.
"Musluklar kapandı" diyemedikleri için "Google algoritmasının zalimliği" diyorlar.
Bak sen!
Sanki bugüne değin o Google'ın adaletsiz algoritması sayesinde hak etmedikleri bir trafik alan, şirketin ideolojisini paylaşmayan mecralara ve gazetecilere sansürü sayesinde maaşlarını ödeyen kendileri değildi.