Ekrem İmamoğlu'na bir rakip daha çıktı!
İmamoğlu'nun yolsuzluk soruşturmasından tutuklanmasının ardından, genel başkanlık koltuğuna oturduğu ilk günlerdeki enerjisine kavuşan Özgür Özel tam gaz gidiyor.
Geçtiğimiz gün de Yozgat'ta başına kasket takmış, eski bir traktörü zorluyordu.
Devlet Bahçeli, "Özgür Özel dingili kırmış, uçuruma savrulmuştur" dese de işin renginin belli olmasıyla birlikte sağdan soldan "aslansın kaplansın" diye Özel'in sırtını tapışlayanların sayısı da artıyor.
Özel zamanla CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak meşruiyetini artıracaktır.
Özel'in bir ara "ikinci forvetim" dediği Mansur Yavaş ise hâlâ bir aday.
Yavaş'ın, "Cumhurbaşkanlığı adaylığı için iddiam yok" mesajları gönderse de Yozgat'a gitmek yerine milliyetçi partileri bir araya getirmeye çalışan Yavuz Ağıralioğlu'yla buluşması rastlantı değil.
Dış kulvardansa Bülent Arınç yaklaşıyor.
Şiir okuduğu için cezaevine giren Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanan İmamoğlu'nu kıyaslayıp muhaliflerin gönlüne hitap ediyor.
Evet, yine Abdullah Gül'den sonra sahneye çıktı ama açığı kapatır. Birkaç damla da gözyaşı döktü mü tamamdır.
"Yok artık, daha neler" demeyin...
Karşı taraftan oy almak için daha adını bile söyleyemedikleri Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday göstermediler mi Bilinçli seçmen de Kemal Bey'in dediği gibi "gidip tıpış tıpış" oy vermedi mi
Arınç, şüphesiz ki Ekmeleddin Bey'den çok daha popüler. Twitter'da aktif, Tiktok'u bilmiyorum. CHP'nin oylarını artıracağı kesin.
İşte erken seçim isteyen muhalefetin pürmelali.
KİMLER KİMLERLE...
Ben Rum tarafının tepkisini çeker diye düşünüyordum ama üç gündür devam ettiğim Kıbrıs yazı dizisine en sert tepki KKTC muhalefetini esir almış çevrelerden geldi.
Günlerdir ada basınının manşetlerinde bu konu var.
İçlerinden bazıları KKTC'ye dair pek konuşulmayan sorunlardan, dengelerden bahsetmemizden rahatsız olmuşlar.
Normal karşılıyorum; dozu aşan ve sorularıma cevap vermek yerine boş sloganlar atan, işi şahsileştiren tepkiler doğru yere parmak bastığımızı gösteriyor.
Rum kesimi, Yunanistan, AB ve İsrail elbirliğiyle Batı'dan KKTC'nin üzerine gelirken, seçim öncesi içeriden yüklenenleri, "Başörtüsü Kıbrıs Türk halkının tartışması değil" diye yazmam elbette kızdıracak.
KKTC açısından Türkiye'nin varlığının hayati olduğundan bahsetmem de, adanın ekonomisinin işlevsel hâle gelmesi için siyaseti ve devleti esir almış bürokratik vesayetle mücadeleyi önermem de...