Yerel seçim zaferinin sarhoşluğuyla dereleri görmeden paçayı sıvayan ana muhalefet şimdiden olası iktidarın nimetlerini paylaşma kavgasına düştü.
Seçimlerin üzerinden henüz 1 yıl geçtiği hâlde "erken seçim" kartını çeke çeke yalamaya çeviren CHP'nin çiçeği burnunda genel başkanına her taraftan bayrak açılmış durumda.
Mansur Yavaş ile İmamoğlu arasındaki sinir harbi ise Ankara Belediyesi'ndeki konser skandalının İmamoğlu medyası tarafından patlatılmasıyla başka bir boyuta evrildi.
Geçtiğimiz gün de partideki başka bir kliğin temsilcisi İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı sosyal medyada Genel Başkanı Özel'e "Padişah" göndermesinde bulunup erken kurultay çağrısı yapıyordu.
CHP medyasındaki "dost ateşinden" yükselen kemik sesleri, iç rekabetteki hareketlilik ise gördüklerimizin sadece bir fragman olduğunun kanıtı.
Sizler de duyuyorsunuzdur. Parti içindeki iktidar mücadelesinin aktörleri, rakibine faili belli olmayacak şekilde ateş etmek için tetikçileri transfer etme, gazete kurma, kanal devralma peşindeler. Ve düşünün, 2028'e daha 4 yıl var.
Yumurta kapıya dayanınca "ganimetten" pay alma telaşıyla işlerin ne kadar çirkinleşeceğini tahmin etmek zor değil.

TRUMP NETANYAHU'NUN MASRAFINI KARŞILAMAZ
Herkes Trump'ı öngörülemez buluyor. Ben ise en çok bu özelliğinden dolayı kendisine kredi açıyorum.
Zira ABD dışındaki ülkeler için felaket anlamına gelen mevcut hegemonyadan memnun değilim. Sisteme aykırı tavır alma potansiyeli taşıyan her adayı da "değişim" vaat ettiği için destekliyorum.
Dolayısıyla bölgemizdeki, Ortadoğu'daki ABD askeri varlığını ve politikalarını aynen sürdürmeyi vaat eden Harris yerine, en azından "Ne işimiz var orada" diye sorgulayacak kadar açık fikirli olan Trump'ın seçilmesinden umutluyum.
Geçen günkü yazımda da Trump'ın Netanyahu'nun şımarıklığını finanse etmeyeceğini, kendisine, başkanlık koltuğuna oturacağı Ocak 2025'e kadar müsaade ettiğini iddia etmiştim.
Dün İsrail'de yayın yapan mesleğimizin yüzü akı Haaretz gazetesinde bu tezimi destekleyen bir analiz vardı.
Trump'ın "yüksek bakım maliyeti" sebebiyle Netanyahu'yu istemediğinin anlatıldığı makalede, ABD'nin İsrail'e akıttığı paranın ayrıntılı bir dökümü de yer alıyordu.
ABD sadece 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'e 17.9 milyar dolarlık askeri yardım hibe etti. Trump'ın ne Ukrayna'da ne İsrail'de "zararına iş yapmayacağını" da açık beyanlarından biliyoruz.
Siz bakmayın Netanyahu'nun Trump'ın zaferini coşkuyla karşılıyor gibi görünmesine. ABD'nin başında artık bedavaya şımarıklık yapacağı bir başkan olmadığını, İsrail halkının kendi kaynaklarıyla bu savaşı finanse edemeyeceğini, sonunun yakın olduğunu