Haşmet Babaoğlu geçen gün "2021 diye ayrıca değerlendirilmeye değer bir yıl yaşandı mı.. 2020 Mart'ında başlayan ve hâlâ bitmeyen upuzun bir yıldan söz etmek daha doğru belki de..." diye yazmıştı. Kendisine katılıyorum... Dahası pandemide günlerin bile aynılaştığını, birbirinden ayırt edilemez hale geldiğini düşünüyorum. Sanki her gün pazar... Araştırmalar, pandeminin paniğinin kısmen geçmesine rağmen insanların yüzde kırkının hâlâ "zorunlu olmadıkça" dışarı çıkmadığını ortaya koyuyor. Geriye kalan yüzde 60'a da PCR beyanı ve maske zorunluluğu gibi uygulamalarla sokakta olmalarının "keyfi" görüldüğü sistematik olarak hatırlatılıyor. Oldum olası sevemedim şu pazarları... Pandeminin esir aldığı 2020 ne zaman bitecek bilmiyorum ama hiç olmazsa gün değişse, şu uzun pazardan çıksak artık. Yeni dedikleri yılın ilk günü cumartesiye denk geliyor mesela. 2022 de cumartesi gibi geçsin bari, değişiklik olsun. Hem böylece "normalin" geçmişte kaldığını unutmayız. ÜMİT ÖZDAĞ BANA İNANMIYORSA MERAL HANIM'A SORSUN Zafer Partisi, Genel Başkanları Ümit Özdağ'ın ırkçı, ayrımcı söylemlerini eleştirdiğim için beni kınamış. Özdağ'dan "nefret ettiğim" için eleştirmeye bahane arıyormuşum. Emir alarak böyle yazılar yazıyormuşum. Günlerdir sosyal medya platformlarında paylaşılan yazılarımı şikâyet ediyorlar. Trolleri de bir yandan... Birincisi nefret ettiğim kimse yok. Hayatım boyunca da birine