Atatürk'e değil aklımıza hakaret ediliyor

Samsun İlkadım'daki bir parka ciple gelen iki adam, Atatürk heykelinin ayağına ip bağlayarak çekmişler. Öyle karanlıkta falan değil, güpegündüz. Hareketleri saniye saniye fotoğraflanan saldırganlar elbette iple koca heykeli yerinden sökememişler... Ama "işlerini gördükleri" kesin. Zira olayı protesto için toplanan vatandaşların ve taraftar gruplarının eyleminden "sanatsal fotoğraflar" hâlâ elden ele paylaşılıyor. "Saldırı mahallindeki" nöbetler de... Siyasiler, köşe yazarları da "laik Cumhuriyet'in hiç bu kadar tehdit altında olmadığını" söylüyorlar. Olaydan sonra yakalanan saldırganlar ise "Alkollüydük, ne yaptığımızı bilmiyorduk" demişler. Basına yapılan resmi açıklamalardan, haklarında "5816 sayılı kanuna muhalefetten" dava açılan "kuzenlerin" tutuklanarak cezaevine konulduklarını öğreniyoruz. Bu kadar mı Savunmaları, mafya hesaplaşmalarında babayı vuran yakın korumaların "Oğlum demek suretiyle anama sövdü" şeklindeki klişelerini hatırlatan bu alkolik tetikçiler şöyle adam gibi araştırılmayacak mı Öyle ya, "Ata'nın Selanik'teki evini bombaladılar" diyerek Türkiye'nin 6-7 Eylüllere, azınlıkların mülksüzleştirilmesi politikalarına sürüklendiği analog çağda değiliz artık. Bırakın görüşmelerimizi, ilişkilerimizi, tüketim alışkanlarımız bile kayıt altında... Yıl olmuş 2022... Çocukların bile yemeyeceği bir kör kör parmağım gözüne provokasyonu, yine "Atatürk'e hakaret etmişler" diyerek geçiştirip aklımıza hakaret etmeye utanmıyor musunuz OYA HANIM YOKSA 'KANDİLLERİ' Mİ KARIŞTIRDINIZ Oya Ersoy isimli milletvekilinin Meclis kürsüsünde yaptığı konuşma tartışılıyor. Vekil, bugün karşı karşıya olduğumuzu söylediği "yıkımı", "500 yıl önceki Osmanlı yönetimine, 1500 yıl önceki dini toplum ilişkilerine" bağlamış. Tarihlerin "neye denk geldiğini" hesaplayan pek çok kişi Ersoy'un bu