"Haşir" lügatte; toplanma, bir araya gelme, kıyamet gününde insanların diriltilip toplanması manasındadır.
Haşir Risalesi; yani Onuncu Söz, Allah'a ve ahirete imanı kazandırıp sağlamlaştırarak sarsılmaz bir hâle getirir. Yol gösterici bir mürşit, bir hidayet rehberidir. Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin ifadesiyle Haşir Risalesi,"Yüzer âyât-ı Kur'âniye'den süzülmüş bir katarattır."1 Yüzlerce Kur'ân ayetlerinin şahitliği ile, Kur'ândan süzülmüş bir damladır. Yani sadece Onuncu Söz'ün başında yer alan Rum Sûresi'nin 50. ayetinin tefsiri değildir.
Üstad, zerreden kürelere kadar her varlıkla ahireti ispat ediyor ve bize de her varlığı bu şekilde okumanın yolunu göstermiş oluyor. Her mevcudat, hem Allah'ın varlığını gösteriyor, hem ondaki hikmetler, sanatlar esma-i ilâhiyeyi okutuyor, bunların sonucunda da ahiretin varlığını kesin olarak ortaya koyuyor. Onuncu Sözü okuduğumuzda, öldükten sonra dirilmenin ispatı ve ahiret konularının yanında, Kur'ân'ın diğer temel esaslarını da görüyoruz. Yani; tevhid, nübüvvet, haşir, adalet ve ibadet konuları birbiriyle bağlantılı ve birbirine destek veriyor.
Haşir Risalesi, kâinat kitabını sayfa sayfa gözümüzün önüne getirip okutuyor. Âdeta geçmişi ve geleceği, hatta kıyameti ve ahiret âlemlerini seyrettiriyor. Zerre kadar şüphe kalmıyor ki, "Ya ahiret gelmezse" diyebilelim. Hâşâ, yüzbinlerce hâşâ. Ahireti inkâr etmek isteyen, kendi varlığı da dâhil olmak üzere gördüğü ne varsa inkâr etmesi gerekir.
Haşir Risalesi'nin bir başka özelliği de, yazıldığı dönem çok sıkıntılı ve karanlık. Dinin esaslarını ortadan kaldırmak isteyenler, birinci planlarına ahireti koymuşlar. "Ahireti inkâr komitesi" bunun için çalışmalara başlamış, ahirete imanın bir safsata olduğu yönünde yazılar neşrediliyor. Millî Eğitim Bakanlığı'nın komisyon toplantılarında ders kitaplarından ahirete imanı kaldırma planları konuşuluyor.
Böyle bir zamanda Üstad sürgüne gönderildiği Barla'da kısa bir süre içinde ani bir şekilde Haşir Risalesi'ni yazdırıyor. Bir nüshası Ankara'daki ahireti inkâr komitesinin eline geçince "Said Nursî bizim faaliyetlerimizden haberdar mı oluyor" diye telâşa kapılıyorlar. Böyle bir zamana tevafuk etmesi de ayrı bir özelliğidir.
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, Haşir Risalesi'ni yazdırmadan önce kırk defa Rum Suresinin 50. ayetini okuduğunu ve sonra "Bismillah" deyip başladığını ifade ediyor. Yani Haşir Risalesi, inayetlere mazhar olmuştur. Yazılma safhasında da tevafukatlar görülmüştür.